Corona ve Satürn Kova Geçişi

Belirsizliklerin her zamankinden daha çok ve can sıkıcı olduğu genel olarak pek çok konuda kaygıların arttığı günler yaşıyoruz. Bu sürecin devamının hem sağlık açısından hem de finansal konular açısından dikkate alınması gerekiyor. Finansal kaygılar da en az sağlık konusu kadar endişe yaratıyor insanlarda. Ancak her şeyin öncesinde sağlık. Sağlığımızı oluşturan unsurların başında fiziksel olanı geliyor. Stres ve yüksek kaygı düzeylerini azaltıp daha sakin ve dengede kalabilmek de  fiziksel sağlığımızın sağlam tam ve bütün olmasına destek verecek olan ana unsurlardan biri.
Duygusal olarak inişli çıkışlı haller, kendimizi aynı anda pek çok konuda tehlikede hissetme durumu stres dozunu artırıyor. Ne yazık ki ☹
1-2 hafta öncesinde çok önemli olduğunu düşündüğümüz şeyler önem sırasındaki yerini kaybetti. Ya da tam tersi 1-2 hafta öncesinde hiç önemsemediğimiz bazı değerler üst sıralardaki yerini aldı. Yani değerler, öncelikler, düzenler ve hayatın kuralları değişiyor.
Bu değişimi hızlıca yakalamak için can hıraç öne atılanlar ya da bu değişimi avantaja çevirmeye çalışanlar kadar hiçbir aksiyon alamayıp donup kalanlar da var. İkisi de büyük risk.
Adaptasyon iyidir.
Hızlıca olabilmesi de değer katan bir özellik mutlaka ama dengenizi bozma riski de verir.
O nedenle hangi yöne ve ne nitelikte hamle yapacaksanız yapın mutlaka öncesinde içine akıl ve sağduyu katıp, tartıp yapın derim. Yani hızlıca değil de doğru şekilde ve kalıcı rahatlama verecek adaptasyon çok daha fazla verim sunacaktır.
Yani adaptasyon dediğimiz şeyin de kademe kademe gerçekleşmesi daha güzel olabilir.
Bunu her açıdan düşünebilirsiniz.
İş yapış şekliniz, maddesel alışkanlıklarınız, yeme içme düzeniz, gelecek hedefleriniz, planladıklarınız, hayata ve kendinizi ifade etmeye araç olarak kullandığınız her şey…
Satürn Kova burcuna geçti. Bunu pek çoklarınız teknoloji dönemi geldi diye kısa ve özet bir şekilde algılayabilir. Nitekim görünen o ki teknolojiyi kullanmak konusunda mecburen disipline olacak insanoğlu. Eğitim, alışveriş, bilgi paylaşımları, işler güçler bu platforma taşındı bile. 2 hafta içinde. Ne büyük bir hızla oldu. İşte bu kısmı sanki biraz sorgulanmalı.  Mutlaka doğru bu olanlar ama
 
Kova burcu sadece teknoloji demek değil ki.
Bu dönem kendimizi toplumdan uzak ve ayrışmış hissetme eğilimindeyiz. Bu çok normal. Ancak bu ayrışmanın fiziksel olandan çok öte manaları var.
Ben bu toplumun içinde neyi ne için, ne niyetle ve ne kadar gayretle var ediyorum kendimi diye sorgulayabilmek adına bir çeşit soyut içsel bir inziva bu aslında.
 
Yani bu bir sosyal görünümlü ama gayet de içsel bir yüzleşme zamanı aslında.
Toplumun, bütünün, insanlığın iyiliği ve refahı adına, insanlığa hizmet adına ben ne yapıyorum diye bakmak lazım.
Bunun sorumluluğunu yani insan olmanın sorumluluğunu yeteri kadar aldım mı?
Hizmet konusunda hümanist yaklaşımda kalabildim mi.
Bireyselleştirilmiş, hırslarla bezenmiş, ön plana çıkmaya ve takdiri almaya odaklanmış, sevgiye değil de dünyevi maddesel değerlere adanmış, yükselmek adına katılaşmış haldeyiz.
En acısı yargıladığımız şeyler, insani yaklaşımları göremediğimiz durumlar bizi de bunu gösteremediğimiz noktaya taşıdı bunun farkında bile değiliz.
Vermenin alma ile dengesini kaybettiğimiz zamanlardayız.
 
Herkes almak ve kendine fayda sağlamak peşinde. Kimi bilgi verip takdir ve ego satın alıyor, kimi takdir ve ego verip bilgi ya da hizmet satın alıyor mesela. Bu aşama taraflar çok mutlular ve aslında kendi ihtiyaçlarına hizmet edecek bir satın alıp verme yaptıklarının farkında bile değiller.
Yani verdikten sonra karşılığında aldığınız şey somut bir şey değil demek siz bunu insanlığa hizmet adına yapıyorsunuz anlamına gelmiyor. Mutlaka karşılığında zihinsel ya da duygusal egonuzu besleyen bir karşılık söz konusudur. Bunu görebilmek çooook önemli. Yani verişlerimiz koşulsuz değil.
Ben illaki koşulsuz verelim demiyorum. Mutlaka vermenin ve vicdanında da bir makul ve mantıkla sorgulanmış sınırı olmalı ama biz bunları sorgulama aşamasına hiç gelememişsek zaten egonun esiriyiz ve bizi yönetmesine müsaade ettik anlamına geliyor.
 
Sosyal mesafeler artınca, Kova nın kalabalıkların içindeki yalnız ve soyutlanmış mesafesi Satürn duvarları ile bir araya gelince bunları düşünecek pek çok zamanımız olmalı.
Ben toplumda kendimi ne ile var ediyorum.
Toplumla aramda alma verme dengesinde hangi değerler ön planda. Neler verebilirim ve karşılığında neleri almaya ihtiyaç duyuyorum.
Neleri alamadığım için veremiyorum.
Neleri almak istemediğim için vermiyorum.
Nelerden besleniyorum.
İnsanlığın iyiliği için bugüne kadar neler yaptım.
Kendi çapımda yapabileceklerim bunlarla sınırlı mıydı?
Protesto ve şikayet ettiğimiz veya yargıladığımız, isyan bayraklarını açtığımız şeyler için laf değil de icraat üretmiş olsaydık neler değişir gelişirdi?
Birlikten bütüne gidecek somut iyileştirmelerde biz neler yapabilirdik.
Sorular cevapları, cevaplar soruları yaratacak…
 
Şu anda bir corona hikayesinin içindeyiz?
Toplumsal davranış modellerini sorgulamak için iyi bir sosyal ortam oluştu aslında.
Etrafı ve özellikle-öncelikle kendi davranış modellerinizi gözlemleyin.
Sınırları çizerken ya da kendi alanınızı korumaya çalışırken etrafınıza ve çizdiğiniz alanın dışında kalan kişilere nasıl davranıyorsunuz…
Ya da devamında tablo daha da derinleşirse davranışlar, kalıplar, sosyal alandaki modeliniz ne kadar değişir. Nereye kadar değişir. Ne kadar katılaşabilirsiniz.
Sizin sınırınız neresi…
Bunun için biraz düşünmek kadar biraz da kendinizi bazı sahnelerin içindeymiş gibi imajine etmek gerekiyor.
Mesela yiyecek azaldı ve sınırlı sayıda olanı paylaşmak durumunda kalacaksınız. Sizde de çok az var ama biliyorsunuz ki komşunuzda hiç yok. Paylaşırsanız 3 gün paylaşmazsanız 1 hafta yetecek. Ne yaparsınız.
Ya da sevdiklerinizi korumak adına ne kadar ileriye gidebilirsiniz.
İnsanlık adına bir şeyler yapmak mı kendi sağlığını ya da en önemlisi sevdiklerinin sağlığını korumak adına en fazla neler yapabilirsiniz.
Bir sevdiğinizi korumak adına diğerine olan sorumluluğunuzu ikinci plana atabilir misiniz?
Burada “bir sevdiğiniz” dediğim alanı her hangi bir insanı koyduğunuzda da aynı acıyı hissediyor musunuz?
Sizin keşfettiğiniz sınır insanlığın sınırı aslında…
Sorgulayın…

Yani bu dönem ay işimi sosyal medyaya taşıyım da maddi kazancım devam etsin diye düşünüp hızlıca adapte oldum diye ilan etme değil insanlığın iyiliği adına kendimizden ne kadar ve ne sınırda verebileceğimizi anlama, idrak etme ve sorgulama zamanı…

Yani bu dönem sosyal alandan çıkıp sosyal alandaki var oluş şeklimizi ve sebebimizi sorgulama ve en önemlisi aslında bu sorgulama ve yüzleşmeler sonucunda toplumla ve insanlıkla gerçek manada çok derin ve daha sağlam bir bağ kurma zamanı…

 

Sevgilerimle…
Dr.Samiye Özbaş Soysal
 
© Astrokarmik. Tüm hakları Dr. Samiye Özbaş Soysal’a aittir. Hiç bir şekilde izin almadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.