Uranüs – Ay Düğümleri – Ay Tutulması

 

2019 yılının başında yalanan ve 2018 den 2019 a aktarılan konuların şekillendiği günlerdeyiz.

Uranüs ve Ay düğümleri arasındaki açı kalıbının Güneş ve nihayetinde de yarın ve pazartesi günü Ay ile tetiklendiği günlerdeyiz.

Özümüzde olan benliğimizle bağdaşan şeyler ile yapmak durumunda kaldıklarımız arasında kaldığımız zamanlar bunlar. Tutulma etkileri de bu tema altında toplanıyor.

Mecburiyetler ile gönlümüzden geçenler
Almak zorunda olduğumuz kararlar ile keşke hiç bu karara gerek kalmasaydı diyen iç sesimiz
Duygularımız ile mantığımızın söyledikleri
İç dünyamızın fırtınaları ile dış dünyaya ifade etmek zorunda kaldıklarımız
arasında yaşanacak gelgitler ve inişli çıkışlı ruh halleri söz konusu bugünlerde.

• Bir kişiye ya da bir işe dair sorumluluklarımız ile bir diğerine olanın çakışması hali de yaşanabilir.
• Biz bir hesabı yapmış ve onun peşinden gelecekleri planlamışken bir başka yerde bizim adımıza başka bir planın zaten hayata geçirildiğini fark edebiliriz.
• İçinden çıkamadığımız çetrefilli bir durumun bizim göremediğimiz bir çıkış yolu gündeme gelebilir.
• Bu çıkış yolu bizim izlemeyi asla düşünmediğimiz ve belki de istemediğimiz bir yol olabilir.
• Bizim bırakamadığımız bir kişi, durum ya da mekan bizim kontrolümüz dışında ve tahmin etmediğimiz bir biçimde bizi serbest bırakabilir.
• Özgürleşme ihtiyacının arttığı bugünler bu uğurda radikal ve hesap edilmemiş adımların atılmasına ve kararların alınmasına vesile olabilir.
• İnişli çıkışlı ve dengesiz ruh halleri, düşünceler gerginliklere ve içsel-dışsal çatışmalara çanak tutabilir.
• Özellikle erkek figürleri ile alakalı konularda kontrolsüz ve öngörülemeyen gelişmeler gündeme gelebilir.
• Özünde halledilmeyen, halleşilemeyen, dengelemeyen her ne varsa ucu ya da temelinde, gerçekler ve hassasiyetler, duygular ve mantık ikilemleri yer alacak. 
• Bizi mutlu edecek ve kendimizi rahat hissedeceğimiz kararlarla, yapmak zorunda olduğumuzu derinden bildiğimiz-hissettiğimiz şeyler kafa kafaya gelecek.
• Bu günler bir konuda bir seçim yapmak durumunda kaldığımız ya da yaptığımız bir seçimin devamında ve sonucunda neler olduğunu-olabileceğini gözlemlediğimiz günler…
• Ya da gözlemleme şansımız henüz olmadığından, bunun kaygısını ve tereddütlerini taşıdığımızı da söyleyebiliriz.
• Dış şartların etkisinde fazlasıyla kaldığımız, başkalarının fikirlerine, düşüneceklerine takıldığımız, herkesin de bir fikir ortaya koyduğu ve rehberlik etmeye çalıştığı zamanlar bunlar.
• Eğer kendimizle çelişen bir adımın bir aşamasındaysak kendimize yandaş arama telaşına düşebiliriz. Sadece bize “evet aslında haklısın” diyen insanları görmeyi tercih ediyoruz.
• Haklılığımızı soğulamadan bizim yanımızda olan ya da sırf bizi sevdiği için haklı olduğumuzu düşünen insanlara ihtiyacımız var…
    Sanıyoruz…
• Bize doğruları söyleyen bize rehberlik edenler de olsun istiyoruz mutlaka ama bu rehberliklerin bizi rahatlatan içerikte olmasını tercih ediyoruz.
• Bizimle duygusal bağı olan kişilerden uzaklaşma, seviyeli ilişkiler içinde olduklarımızla da yakınlaşma eğilimi gösterebiliriz.
• Hani sürprizli gelişmeler beklenmedik, plana uymayan durumlar dedim ya ana temaya dair, işte bunlar görünürde avantaj sağlamayan şeyler olabilir.
• Yani tepkisel ve fevri haller de gündeme gelebilir. Bir direnç ve inatlaşma hali de yaşanabilir.
• Bu direnç ve inatlaşmayı kendi kendinize yaşıyor olabilirsiniz. Karşınızdakinin böyle bir niyeti hiç olmayabilir.

• Uzlaşmaya yakın durmakta zorlandığımız günlerden geçiyoruz.
• Herkesin doğruları kendine göre değişmez durumda ve bunu karşıdakine anlatmakta zorlanıyoruz. Zira onun da kendine göre net olan doğruları olabilir.
• HERKESİN YAŞAM YOLUNDA KENDİ DOĞRULARINI BULDUĞU, BULMAK ADINA DEĞİŞTİRDİĞİ, DEĞİŞTİRMEMEK ADINA MÜCADELE VERDİĞİ ZAMANLARDAN GEÇİYORUZ.

Bir yerlerde düzenler değişmek zorunda kalıyor…
Görünürde bu uğurda bir şeyler alt üst oluyor.
Asla kopmaz denilen bağlar kopuyor.
Yapmam denilen şeyler yapılıyor.
Yapmamam denilen şeyler gündemin üst sıralarına yerleşiyor.
“Artık hayatımı bu yolda yaşayacağım” dediğimiz idealler, hedefler değişiyor.

İş birlikleri, birliktelikler ya model olarak değişiyor, değişmek zorunda olduğunu fark ediyoruz ya da kopmalar yaşanıyor.
Kalıplaşmış gelenek, alışkanlık haline gelmiş şeylerde ezber bozan deneyimler yaşanıyor.

Bu tip deneyimler mutlaka farkındalık-aydınlanma yaratacak…
Kabuklar kırılsın diye olan yaşanan şeyler, eğer direnç göstermişsek şiddetini artırarak yaşanmaya devam edecek.  Direnmeyip belki de bile isteye o kabukları kaldırmaya niyet edersek pek çok açıdan özgürleşme ve hafifleme şansı elde edeceğiz.

Hayatımızdan çıkanlar ve bizim çıkardıklarımız belki de gerçekten bir şeylere hizmet edecek. Gıyabımızda ve kontrolümüz dışında olanlar da, bizim aldığımız kararlar doğrultusunda yaşanan gelişmeler de…

Kasım ayında Uranüs Ay düğümleri arasında sert açının etkilerinden bahsetmiştim. İşte bu günler bu sert açının Güneş ve Ay ile ve bir Ay tutulması ile tetiklendiği zamanlar. O günlerde yaşananların yeni bir aşamaya geçişi olabilir. Geçmişe dönüp bakmak bugünleri anlamayı kolaylaştırabilir…

Her durumda bugünlerin denge ve istikrarı sağlamakta kolaylaştırıcı olmadığını bilmekte fayda var.

Sonrasında sallantılar, gelgitler, artçılar bir süre daha devam edecek görünüyor. Siz içinizde aklınız ve gönlünüz açısından dengede iseniz yani yapı sağlamsa aslı da artçısı da sizi üzmez… Burada sağlam olmanın sertlik ve katılık anlamına gelmediğini hatırlatmak da fayda var.
“Esneklik” bugünlerin sağlamlık temasının ana malzemesi 😊