2020 – Yılın Hikayesi

2020
Yılın hikayesi

Bu yıl 2018 den bu yana başlayan zorlu bir sürecin devamı ve belki de en belirgin olaylarını yaşayacağımız nitelikte bir yıl. Aslında 2018 yılı için hazırladığım yorumlarda bundan bahsetmiştim. Daha doğrusu Satürn Oğlak geçiş sürecini anlattığım yazımda bu etkilerin giderek daha da artacağını ve bu yılların yorucu etkisini sizlerle paylaşmıştım. Öyle de oldu ☹ 2018 ve 2019 her birimiz için farklı farklı alanlarda silkelenme, deprem etkisi yaratan deneyimler yaşama adına zorlayıcı oldu.
Satürn-Plüton ve GAD iş birliği bu temanın ana fikrini ve baş rolünü oluşturdu.
Haliyle yıprandık ☹
Hiç sarsılmaz dediğimiz alanlarda tün dinamikler değişti. Yeni dengelere adapte olmakta hem zorlandık hem de yeni bir şeyler inşa edecek olmanın gerginliğini, kaygısını yaşadık bolca. Yaşam bizi bazı konularda deli gibi korkacağımız deneyimler eşliğinde sınadı. Ne kadar çok başarılı olacağımıza dair inancımız tam olsa bile özgüven sorunları yaşadık. Kazanıp başarabileceklerimizin gücünden çok kaybettiklerimiz ya da ödediğimiz bedeller daha çok gündemimizde yer aldı.
Aslında belki de olması zaten gereken ve bizim bir türlü sorumluluğunu alamadığımız hedefler, ödenen bedeller ve duygusal acı ve kayıplar eşliğinde mecburen şekillendi.
Şimdi 2020 arifesindeyiz.
2019’u bir tutulma ile kapatıp 2020 ye bir tutulma ile giriyoruz.
Oğlak burcunda gerçekleşecek olan Güneş tutulmasını Yengeç burcundaki Ay tutulması takip edecek. Yılın ilk günleri aynı zamanda Jüpiter GAD kavuşumu ve Satürn Plüton kavuşumuna eşlik edecek. ☹
2 Aralık 2019 da Oğlak burcundaki seyrine başlayan olan Jüpiter, 6 Kasım 2018 den bu yana Oğlak-Yengeç aksında seyreden Ay düğümleri ile kontakt kuracak. (Jüpiter 19 Aralık 2020 ye kadar Oğlak burcundaki yolculuğuna devam edecek.)
Bu ikilinin bir araya gelişi ve Aynı tarihlerde kesinleşecek Satürn Plüton kavuşumu yıla bomba gibi gireceğimizi işaret ediyor.
Jüpiter GAD kavuşumunu daha önce Ağustos 2005 de ve Temmuz 2012 de yaşadık.
Satürn Plüton kavuşumu da daha önce en son kavuşum 8.11.1982 de yaşandı. (7 Kasım 1982 de Anayasa değişikliği yapıldı ve kabul edildi.)

Ocak

  • 10 Ocak 2020 de Yengeç burcunda gerçekleşecek olan Ay tutulması aynı zamanda 13 Temmuz 2018 tarihinde gerçekleşen Güneş tutulması ile aynı derecede olacak. O tarihlerden bu yana emek sarf ettiğimiz, mücadelesini verdiğimiz ve yapılandırdığımız meseleler için yeni bir gündem ya da gelişme ya da sonuç ile buluşma açısından tetikleyici olacak. Bu tutulma Satürn ve Plüton etkisinde gerçekleşecek ve yıla ne kadar sıkı bir başlangıç yaptığımızı bize gösterecek. Yoğun sabit yıldızı etkilerini de barındıran yılın ilk Ay tutulması kadersel durumların yaşanmasına vesile olacak. Karmik hikayeler, dönüşüme hizmet eden sonuçlar, bazı kalelerin yıkılmasına yol açan gelişmeler, alınacak sorumluluklar, duygusal bağlarımızla ilgili yapılacak şeyler, alınmamış sorumlulukların nelere vesile olduğunu görmek açısından tetikleyici olacak. 
  • Yılın ilk ayı çok fazla aksiyona gebe. Tedbirli olmanın ve ayaklarımızı yere sağlam bastığımızdan emin olmanın önemli olacağı şekilde başlıyoruz 2020 ye.
  • Jüpiter GAD kavuşumu 8 Ocak 2020 de 8 derece Oğlak burcunda kesinleşecek. Etkilerini yoğun bir şekilde Ocak ayının ilk 15 gününde hissedeceğiz.
  • Bu kavuşum yargılardan kurtulmak ya da yargılayıcı tavır ve yaklaşımların nelere vesile olduğuna şahitlik etmek için önemli. Var olana ve yenilerine sahip olma ihtimaline dikkat etmek şart.
  • Hak, hukuk, adalet, inançlar, bilgi ve bunların deneyimleri ve bu içeriklerdeki bilgiler yoğun ve geçmişin izlerini sınavlarını ya da kalıplarını taşıyacak nitelikte gündeme gelecek.
  • Bu günler yukarıda bahsettiğim her türlü ana temanın kötüye kullanılması, dejenere edilmesi, zarar verecek şekilde yıpratılması adına riskli olacak.
  • Para piyasalarında ve iş dünyasında sarsıntılar, asalet, itibar ve otorite sahibi olan kişilerin başına gelen ve bunların sarsılmasına vesile olan olaylar gündeme gelebilir.
  • Bu etkiler altındayken bildiğimizi, inancımızı, değer yargılarımızı, hayata bakış açımızı, doğrularımızı, hayatın ve aldığımız eğitimlerin bize öğrettiklerini sorgulamak ve belki de bazı konularda ezberleri bozmak gerekebilir.
  • Ancak bunun yanında, maddesel bir kaynağın geçmişin hikayesini tekrar canlandırmak adına doğuşu söz konusu olabilir.
  • Bir para kaynağının var olan ancak kullanılmayan ya da farkına varılmamış olan bir becerinin, zaten var olan ve hatırlanan hayata geçirilmesi ile birlikte ortaya çıkışı söz konusu olabilir.
  • Bu ikilinin bir önceki aynı derecede bir araya gelişi Ağustos 2005 yılında Terazi burcunda gerçekleşti. Ve sonrasında Haziran-Temmuz 2012 de İkizler burcunda bir araya geldiler. Yani bir araya geldikten sonra yaklaşık 7-8 yıllık bir döngü başlatıyorlar. Başlama vuruşu ile yaşanan olaylar bir şekilde yaklaşık 7-8 yıllık bir sürecin ilk tohumları oluyor. Geçmiş ve gelecek olarak bu bakış açısı ile kendi yaşamınız ile bağlantısını yorumlayabilirsiniz.

• Bu etkiler henüz devam ederken 12 Ocak 2020 de 22 derece Oğlak burcunda Satürn ve Plüton kavuşumu kesinleşecek. Bu derece daha sonra 20 Mart tarihinde Mars Jüpiter kavuşumuna ve 12 Kasım 2020 de de Jüpiter Plüton kavuşumuna ev sahipliği yapacak. Yani kavuşumun tetikleyicileri de en az mimarları kadar hatırı sayılır hikayelere imza atacak. 😊
• Geldi çok önemli zamanlar. Hepimizin hayatından başka bir alanda bir şeyler yeniden inşa edilecek. Yıkıntıların ardından yeni binalar yükselecek. Yani öncesinde yıkılması gerekiyor bir şeylerin. Peki neler buna maruz kalacak? Tabi ki de zaten yolunda gitmeyen ve bizlerin değişimi yaratamadığımız noktalar hedef tahtasında olacak.
• Bu açının etkilerini Ocak ayının tamamında çok yoğun olarak hissedeceğiz ve yukarıda da bahsettiğim gibi Ay tutulmasının ana teması da bu merkezde olacak.
• Bu olan her ne ise emin olun sürpriz bir durum değil. Sağlam olmadığını zaten bildiğimiz, belki de görmezden geldiğimiz, düzeltmek adına %100 ile niyet ortaya koyamadığımız şeyler ana gündem maddesi olacak.
• Aslında bu ikilinin bir araya gelişi yeni bir dönemin başlangıcını ve aynı zamanda bir döneminde kapanışını işaret ediyor.
• 1982 yılındaki en son kavuşumları döneminde yaşanan her ne ise gelişime hizmet etti mutlaka ancak yordu ve pek çok şeye mecbur bıraktı bizleri. Zor ve yıpratıcı deneyimler yaşattı hayatımızın pek çok alanında.
• Son olarak bu içerikteki gelişmeler 2010 yılında silkeledi bizi.
• Şimdi artık 2000 yılında hayatlarımızda başlayan değişik içerikteki hikayelerin yeni başlangıçlar adına son bulması aşamasındayız.
• 2020 Ocak ayında başlayacak yeni döngü de 2053-54 yıllarına kadar devam edecek.
• Bu kez ana temanın ne olacağı 2008 yılında Plüton’ un Oğlak burcuna geçişi ile birlikte şekillenmeye başladı.  Son olarak da Aralık 2017 de Satürn Oğlak burcuna geçti ve o tarihlerde bu kavuşum ve etkilerinden bolca bahsettik.
• Şimdi artık zamanı geldi…
• Yeni döngü başlamada önce hangi yaşam alanlarımızın spot ışıkları altında olduğunu zaman içinde gördük. Şu anda da hepimiz biliyoruz. En çok gündeminizde olan ve bir değişimi bir türlü tetikleyemediğiniz konulara özellikle dikkatlice bakın. Hangi alanlarda artık irademizi ortaya koymak artık şart oldu biliyoruz.
• Sorumlulukların almak, kaçmayıp sorunları ve düzeltilmesi gereken konuları sahiplenmek gerekiyor.
• Kalıcı olan ve sarsılmaz dediğimiz düzenler varlığını sürdürebilmek adına dönüşmek zorunda kalacak. Yoksa artık son bulmaya mahkum olacak.
• Bu dönüşümden, dönüşümün mücadelesinden kaçmak işe yaramayacak.
• Kaybetmekten ya da zorluklarından korktuğumuz şeyler bir bir karşımıza dikilecek.
• Eskinin geride kalması gereken her konu bir şekilde zorunlu olduğumuz gelişmeler getirecek.
• Belki de hep çekindiğimiz veya bir kapana kısılmış gibi hissettiğimiz durumlardan çıkışın gücünü, iradesini kendimizde bulacağız.
• Olmazsa eksik kalırım dediğimiz ve bize artık eskisi kadar hizmet etmeyen şeyler elenecek. Kendisini eletecek…
• Geleceği inşa etmeye ihtiyaç duyduğumuz konularda sağlam ve somut adımların gücü ortaya çıkacak. Çıkması gerekecek…
• Planlar, hedefler, başarı getiren kaynaklar, vizyonumuza hizmet eden adımlar gündeme oturacak.
• Bugünlerde pek çok yerde, sıfırdan kurulan düzenler ve hayatlara dair hikayeler duyacağız.
• Bu süreçte hayata geçen her ne ise statü, başarı ve maddi kaynak, takdir getiren alanlar, işler, güçler konusunda da taşları yerinden oynatacak.
• Var olan kaynakları değiştirirken elimizde ve hayati seviyede önemli olan kısmını da tedbirle korumaya almak gerekli olacak.
• Kısıtlanmışlık hissi ve iyi işler ortaya koymanın hırsı, sağlam ve hatasız yürümenin kaygısı maddesel konularda çok baskın olacak.
• Genel olarak üzerimizde baskının çok yoğun olacağı günlerden geçiyoruz.
• Kaynaklarımızı olması gerektiği gibi kullanmak zorunda olduğumuz zamanlar bunlar.
• Çok büyük riskler almak da hiçbir risk almayıp güvenli sularda yüzmeye devam etmek de zarar ziyan verecek.
• Bilmemiz gereken en önemli şey: Bu hareketin devamı gelecek. (yani kaçamayız, hareket gelecek 😊 ) O nedenle ilk vuruşu ne denli sağlam ve güçlü yapacak olursak devamında da o kalitede ilerleyeceğiz.

Şubat

Şubat ayının en önemli gökyüzü etkileri 17 sinde başlayacak ve 10 Mart’a kadar devam edecek olan Merkür geri hareketi ve ayın son günlerinde etkili olup 25 Şubatta kesinleşecek olan Mars GAD kavuşumu.
• Merkür bu kez Balık burcunda gerileyecek. 12 derecede başlayacak Retro sürecinde 4 Mart 2020 de Kova burcuna dönecek ve 10 Mart ta 28 derece Kova burcunda iken geri hareketi sona erecek. 16 Mart’ta da tekrar Balık burcuna geçecek.
• Bu kez Retro dönemi boyunca yapacağı açılar hep destek nitelikte olacak. Balık burcu sürecinde Mars ve Uranüs ile Kova burcuna geçtikten sonra da Venüs ile sekstil açısı olacak. Bunu daha çok olumlu olarak yorumlayabiliriz.
• Merkür zihnimiz, algımız, düşüncelerimiz, kararlarımız, öğrenme ve öğretme biçimimiz ve her türlü iletişimimizi temsil ediyor.
• Balık burcunda gerçekleşecek olan bu hareket bizi biraz zorlayacak. Bu burç yerleşimi ve seyri zaten Merkür için rahat etmediği bir konum. Ama çok işe yaradığını ve farklı bir algı sebebiyle çoğu zaman adeta hızlı bir kavrayış kabiliyeti açısından da destekleyici olduğunu gözlemliyoruz. Kendimden biliyorum 😊 İlgilendiği konuya bağlı. Çok fazla odaklanma ve mantıksal açıdan aşırı derecede somut kavramlarla ilgilenme gerektiğinde yorucu olabilir. Ama soyut kavramlar ise ilgi odağı ve zihinsel anlamda hayal gücünü ve yaratıcılığını kullanabileceği birtakım şeylerle uğraşıyorsa süper bir yerleşim olabilir. Görsel ve imajinasyonel algı yüksekliği verir Merkür Balık burcunda.
• Yani şimdi aslında normalde bu burçta Merkür’ün aslında neden o kadara da rahat etmediğine biraz daha detaylı bakalım.
• Merkür mantık diyor Balık ise mantığın ötesinde olan bir burç…
• Merkür aklınla ve realiteyle algıla diyor Balık ise bu algıyı sezgisel olarak gerçekleştirebiliyor…
• Merkür objektif ol diyor, Balık ise subjektif olmak eğiliminde…
• Merkür görme ve gördüğünü anlama ile alakalı. Balık burcu ise görünenin ötesine bakıp görülmeyeni sezebilme ile bağlantılı.
• Üstelik de şimdi Retro olacak…
• Bu süreçte eğer realite, mantık, odaklanma gerektiren işler yapıyorsanız ya da genel olarak tabiatınız bu merkezde ise sıkıntı yaşayabilirsiniz.
• Tamamen mantıkla açıklayamayacağınız bazı fikirler, niyetler, kararlar gündeme gelebilir.
• Sezgiler çok fazla çalışacak ve bir kısmı yanıltıcı olabilecek.
• İçe dönüş yaşanacak bolca.
• Zihinsel olarak aşırı derecede yorulacağımız, sürekli içsel birtakım sorgulamalar yaşayacağımız günler olacak bunlar.
• Hayatın mesajlarını her zamankinden daha yoğun olarak alacağız ve yaşayacağız.
• Ancak belli bir süzgeçten geçirmeyi becerememişsek her şey bir mesaj, her yaşadığım bana bir şey anlatmaya çalışıyor diye ortalıkta dolanıp gerçeklikten tamamen uzaklaşabiliriz.
• Eğer dağılıp içlerinde kaybolmamışsak yaşadıklarımızı anlamlandırma, ruhsal açıdan bizdeki manasını oturtma adına elverişli bir dönem olabilir.
• 10-16 Mart arasında ise teknoloji içerikli aksaklıklara daha açık olacağız.
• Toplumsal bazda ise, kronik hale gelmiş ve artık kanıksadığımız fikirsel dayanışmalar ve çözüm süreçlerinin tekrar masaya yatırılması gündeme gelebilir. Unutulmuş veya etkisini yitirmiş organizasyonlar, gruplar ve dernekler tekrar faaliyete geçebilir.
• Merkür Retrolarına genel olarak bakacak olursak: Karar alma süreçlerinde gecikme, alınsa bile tekrar gözden geçirme ve değişiklik ihtiyacı duyma gibi durumlar yaşanabilir.
• Bu dönem yanlış anlama, anlamama, üzerine alınıp kırılganlık gösterme, bilginin doğru akmaması, duyguların doğru ifade edilememesi gibi olaylar tecrübe edilebilir.
• Beklediğimiz haberlerde ve duymayı istediğimiz sözlerde gecikmeler yaşanabilir.
• Gelse bile istediğimiz şeyi ifade etmeyebilir.
• Sezgisel bir algı var bu süreçte ama bu algının bizi yanıltması ve hatalı yollara yönetmesi de mümkün demiştim.
• Uzun vadeli planlar, kontratlar ve kalıcı projeler için riskli denebilecek bir dönemdeyiz.
• İmza atmadan önce detaylı incelemek, kararlarımızı bir bilene danıştıktan ve hakkını vererek gözden geçirdikten sonra almak bu sıkıntılı sürece çare olabilir.
• Erteleme şansınız olan konuları ise riski iyice azaltmak adına erteleyebilirsiniz.
• Unutmamak gerekir ki; bir gezegen Retro ise o gezegene dair konular bize “acele etme”, “iyice düşün”, “riskleri ölç”, “tekrar gözden geçir”, “kararından emin ol”, “tedbirli davran” diyor. Riskler ise bunu yapamamışsak başımıza geliyor…
• Hayatımızda bir konuda duraksama veya gerileme yaşanıyorsa, evren bize bu konuya daha fazla zaman ayırman gerekiyor, bir kez daha düşünmen ve hatta üzerinden geçmen gerekebilir, belki de buna artık ihtiyacın yoktur , ya da tam tersi çözmeden ve tamamlamadan ilerleme gibi mesajlar veriyor olabilir… yani bir geride bırakış teması var. Ya vazgeçerek ve ihtiyacımız olmayandan arınarak ya da tamamlanıp üzerimizdeki baskısını ortadan kaldırarak.
• Yarım kalmış işleriniz, eskiden başlayıp bir aşamaya getiremediğiniz niyetleriniz, tamamladığınız ancak içinize sinmeyen uğraşlarınız, bir vesile ile üzerinden geçmeniz gereken şeyler için ideal bir dönem olabilir.
• Yeni başlangıçların, uzun vadeli karar ve adımların risklerini zaten bolca bahsettik.
• Her Merkür retrosunda olduğu gibi, bu sürecin olası aksaklıklarının, sizlere verdiği mesajları alabilmenizi ve bunu fırsata dönüştürmenizi gönülden dilerim.
 (Balık burcu Retro dönemini önceki tarihlere bakacak olursak en yakın Mart 2019 da yaşadık. Öncekileri de 2012, 2013 ve 2014 de yaşadık.)

Şubat ayının bir diğer önemli transiti MARS GAD KAVUŞUMU ki bu da ayın son 10 gününde etkili olacak. Mars bu kavuşumun etkilerini daha sonra Mart ayı sonlarında Jüpiter, Satürn ve Plüton a taşıyacak.
• GAD ile kavuşum enerjimizi dengeli ve odaklı bir şekilde kullanamama, otokontrolün kaybedilmesi, huzursuzluk ve gerginliklerin artışı v.b. eğilimler yaratabilir. Bu transitin en önemli tesirlerinden biri mücadeleyi yanlış tarafa, kişiye ya da kaynağa yönlendirme, yanlış hedeflerin ve bunlarla kaybedilen zamanın nelere mal olduğunu görmekte zorlanma gibi şeyler yaşanabilir.
• Çatışmalarla başa çıkmak ve eskiye dayanan bazı anlaşmazlıkları çözmek zorunda kalabiliriz. Bunların bir kısmını bu hayatta yaşadığımız deneyimlerle anlamak ve anlamlandırmakta zorlanabiliriz.
• Uyumlu hareket etmek ve organize bir şekilde iş birliği yapmakta zorlanabiliriz. Ancak bunun için gayret göstermemiz ve sıradan gibi görünen agresyonların “yeni karmalar” oluşturmasına izin vermememiz gerekir.
• Mars mücadele gücünü ve ne için mücadele ettiğimizi simgeleyen bir gezegen. Bu açıdan bakarsak, uğruna enerjimizi harcadığımız bazı şeylerin ya eksik çaba ya da yanlış hedef nedeniyle hayatımıza zorlukları çekmesi söz konusu olabilir. İşler tam da bizim istediğimiz gibi gitmiyor diye hissedebiliriz. Öfke ve sabrı kontrol etmek zor olabilir.
• Enerjimizi düşüren, hedeflerimizi zora sokan, odaklı ve istikrarlı hareket etmemize engel olan insanlara ve durumlara karşı dikkat etmekte fayda var.
• Bu transit etkisi ile geçmişteki bazı hareketlerimizin ve kararlarımızın sonuçlarıyla yüzleşmemiz ve içinde bulunduğumuz durumu ya da bunun sebebini kabullenmemiz gerekebilir. Yani aksiyonların zamansal sonuçlarını görme imkanı olacak.
• Başarısızlık korkusu ve buna rağmen hareket etmek mecburiyeti söz konusu olabilir. Ya da başarısızlık korkusu sebebiyle en çok ihtiyacımız olan hamlelerin zamanını kaçırabiliriz ☹Eski bir fiziksel korku, fobi ile yüzleşme ihtimali de doğabilir.
• Hem içimizdeki direnen taraf hem de karşımızda duran insanlar kolay yolu tercih etmemize engel olup bizi, aslında kaçmayı tercih edeceğimiz bir mücadelenin içine sokabilir.
• Bu transit etkisi ile karşımızdaki insanların bencilliklerinin içinde eğer bakmayı becerebilmişsek kendi egomuzu ve bireysel hırslarımızı görebiliriz.
• Sağlık açısından da direncin düşmesi, bağışıklık sisteminin zayıflaması ve bu nedenle çok daha kolay dış etkilerden etkilenme hali, sakarlık ve kazalara eğilim açısından da risk söz konusu olabilir.
• Bu tarihler yani MARS GAD kavuşumunun kesinleştiği tarihler bu ikilinin Güneş ve Merkür’e de destek açıları olacak.
• Açıkçası riskleri kadar avantajları da bolca yaşayacağız bence.
• Ya yeteri kadar iyi bir şeyler ortaya koyamazsam diye korkarak ya da bastırıldığımız, yetersiz hissettiğimiz için adım atamadığımız, harekete geçiremediğimiz konuların sebebini, bizdeki karşılıklarını, neden sonuç ilişkilerini kurduğumuz zamanlar olacak diye düşünüyorum.
• Olamazlara karşı neden olmasın dedirten bir zihinsel esneklik söz konusu olacak umarım 😊Ama her durumda dengede kalmak şart.
• Yapmak istediğimiz ama korktuğumuz ya da sonuçlarından çekindiğimiz için bir türlü gerçekleştiremediğimiz bir konuşmayı yapabiliriz. Bu konuşma bazı şeyleri elde etmek için bir başka şeyden vazgeçme teması içerebilir. Yani baskı yaratabilir.
• Genel olarak üzerimizde ve/veya karşımızdakinde baskı oluşturan ve saldırma ya da savunma ihtiyacı ortaya çıkaran durumlar gündeme gelebilir.
• Bir kızgınlığımız artık üzerini öretemeyeceğimiz bir boyuta çıkabilir.
• Bir konuda göstermek istediğimiz bir tepki konumumuz, sorumluluklarımız, dünyevi çıkarlarımız sebebiyle içimizde kalabilir.
• Hiç tepki vermemek ile patlayıcı tepkiler vermek dışında bir ifade şeklinin var olduğunu göremeyebiliriz.
• Bir karar açıklanabilir. Ama bu can yakan ya da bedel ödeten cinsten olabilir.
• Cesaret gerektiren ancak öncesinde bunu toplayamadığımız için yapamadığımız her şey, söyleyemediğimiz her söz için tetikleyici olacak bu transitler.
• Bir de bu etkiler 23 Şubat yeniayı sonrasında yaşanacak. Yani başlatan etkiler eşliğinde olacak. İşte bu sebepten Merkür retrosunu ve GAD ile alakalı “geçmişin bedellerine ya da ileride ödemek zorunda kalacaklarına da dikkat et” dedirten temayı göz ardı etmeden hareket etmeye çalışın derim.

Mart

Zor bir aya giriş yaptık. Şubat ayında Mars GAD kavuşumu etkilerini yoğun olarak yaşadık Şubat ayının son haftasında ☹ Mars Oğlak burcu geçişi ile birlikte zaten zorlu bir hikayenin eşiğinde olduğumuzu bolca ifade ettim.
Mars 30 Mart tarihine kadar Oğlak burcunda seyahat edecek. Bu burca girişi ile birlikte, GAD kavuşumu sonrasında Plüton ve sonrasında da Satürn’e doğru adım adım ilerleyeceği günlerdeyiz.
Mars,
25 Şubat 6 derece Oğlak da GAD ile kavuştu.
22 Mart da 22 derece Oğlak da Jüpiter ile
23 Mart da 24 derece Oğlak da Plüton ile
31 Mart da 0 derece Kova da Satürn ile kavuşumu kesinleşecek.
Yani Mart ayının özellikle ikinci yarısı kaynayan kazan şeklinde geçecek.
22 ve 24 derece Oğlak burcu yıl içinde pek çok kez tetiklenecek.
Aslında 16 Temmuz 2019 Ay tutulması ile başladı süreç diyebiliriz. 24 derece Oğlak burcunda oldu bu tutulma.
Sonrasında 12 Ocak 2020 de Satürn Plüton kavuşumu 22 derece Oğlak burcunda oldu.
Önümüzde de şu transitler var.
o Mars Jüpiter Kavuşumu 20 Mart 2020 de 22 derece Oğlak burcunda olacak.
o Mars Plüton kavuşumu 23 Mart 2020 24 derece Oğlak burcunda kesinleşecek.
o Jüpiter Plüton kavuşumu 5 Nisan 2020 de 24 derece Oğlak burcunda olacak.
o Jüpiter Plüton kavuşumu daha sonra Retro etkisi ile 30 Haziran 2020 de 24 derece Oğlak burcunda bir kez daha olacak.
o Jüpiter Plüton kavuşumu Retro düzeldikten sonra 12 Kasım 2020 de bu kez 22 derece Oğlak burcunda kesinleşecek.
Yani yıl içinde 22 ve 24 derece Oğlak burcu tetik zamanlarında şekillenen olaylar gelişim göstermeye ya da tekrarlamaya devam edecek. Çünkü aynı hikayeler güçlü gezegenlerin transitleri ile birden fazla tetiklenecek.
Verdiğim tarihleri takip etmek işinize yarayabilir.
Bu dönemde her ne için uğraşıyorsan mücadeleni stratejik, planlı, odaklı ve organize bir şekilde vermelisin diyen Mars’ın dediklerine kulak veririz umarım. Aksi takdirde işler karışabilir.
Mars Plüton ve Satürn kavuşumlarının yaklaşık 2 yıllık zorlu hikayeler başlattığını da göz önünde bulunduralım şimdiden ☹ ( mart sonları ve nisan başı)
Hem bireysel yaşamlarımız hem de toplumsal nitelikteki olaylar açısından temkinli ve kontrollü olmak gerekiyor bu zamanlarda. Korku veren, kaygı uyandıran, stres yaratan her türlü hikaye için zemin uygun olacak.
Bu kavuşumlar etkisi altındayken, direnç mücadele, test malzemeleri gündeme gelecek. (Bir dahaki kavuşum 5 Nisan 2022 de 22 derece Kova burcunda kesinleşecek)
Hafıza tazelemek ve olaylar ile bağlantılarını kurabilmek adına dönüp geriye bakalım bu etkiler hangi tarihlerde tetikleyici oldu.
(Mart 1994 )-(Mart 1996)- (Mart-Nisan 1998)- (Nisan 2000)- (Nisan Mayıs 2002)- (Mayıs 2004) – (Haziran 2006)- (Temmuz 2008)- (Temmuz 2010)- (Ağustos 2012)- (Ağustos 2014)- (Ağustos 2016)- (Mart- Nisan 2018)
Bugünlerde olan ya da bir türlü olamadığı için bizi uğraştıran ve yoran konuları, bugünlerde başlayan olayları iyi okuyabilmek önemli.
Haritanızda hangi evde gerçekleştiğini ve eğer özellikle bir aks ya da gezegen ile temas halinde ise bu durumu değerlendirebilirsiniz etkilerini anlayabilmek için. Biz şimdi genel etkilerinden bahsedeceğiz:
• Harekete geçmek istediğimiz konularda engellenme
• Harekete geçmek istediğimiz konuların bize yapacağından ya da vereceğimiz mücadeleden korkma
• Harekete geçme gereğini görmemize rağmen bir türlü adım atamama
• İçimizde patlayan yanardağları bastırmak zorunda kalma
• Hız kazanma isteği yanı sıra hızdan korkup geri vites yapma
• Önümüze çıkan engellerin, sınırlanmış hissettiren gelişmelerin motivasyon kırması
• İçimizde biriktirdiğimiz kızgınlıkların, kendini ifade edememe, susmak zorunda kalma eğiliminin bir şekilde patlama noktasına gelmesi
• Çok geliştirici olduğunu bildiğimiz ancak uğrunda mücadele edip sabır göstermemiz gereken durumlar
• Harekete geçemediğimiz için patlama noktasına gelen şeyler
• Testten geçiyormuş hissi veren durumlar
• Geciktirildiği için can sıkan ve hızlıca halledilmesi beklenen sorunlar
• Kendimizi çıkmaz sokaklardaymış gibi hissettiren hikayeler
• Duvara tosladığımızı düşündüren gelişmeler
• Kıramadığımız esnetemediğimiz kalıpların bizi buna mecbur bırakacak hikayelere sebep olması
• Yeteri kadar sorumluluğu alınmamış her şeyin arıza vermesi
• Kaygısını duyduğumuz şeylerin dozunun artışı
• Tedbirli olmanın gerekliliğini göremediğimiz bir şeylerin riskle buluşması
• Malumun ilanı olan haberler
• Sonuna kadar sabır gösterdiğinizi düşündüğünüz bir konuda aslında bastırdığınız duygu ve tepkilerin patlayıcı biçimde ortaya çıkışı
• “Hadi bakalım ha gayret” diyemediğimiz ancak kendimizi durdurmakta da zorlandığımız durumların gerginlik yaratması
• Köprüden önce son çıkış hissi veren haller…
Hal bu olunca durum şu oluyor aslında: mesela çok efor sarf ettiniz çok yoruldunuz ve nihayetinde merdivenin son katına geldiniz diyelim. Yetti artık mı diyeceksiniz canınızı dişinize takıp son basamakları gerekirse tırmalaya tırmalaya, nefesiniz tıkanmış olsa bile çıkacak mısınız?
Ya da hiç çaba sarf etmediğiniz için hiç yol alamadığınız bir konuda vazgeçip bahane üretip, imkansız artık diyerek kendinize olan inancınızı ve saygınızı eksiltecek misiniz yoksa elinizden gelenin en iyisini yapmaya ant içip özgüven mi tazeleyeceksiniz.
Çok sabrettiğimiz, çok çaba sarf ettiğiniz ya da çok fazla kaygısını taşıdığınız, yetmem diye korktuğunuz, nasıl içinden çıkacağınızı bilemediğiniz şeylerin gerçekleşmesi adına belki de beklenen şey, dışarıdan gelecek bir onay ya da itilim değil sadece bizim atacağımız bir adımdır. Bunu görme şansı ya da görememekten kaynaklanan sıkıntılar gündeme gelebilir.
Bunun yanında bir türlü sabredemediğimiz, olgun davranamadığımız, kendimizi tutamadığımız, esneklik gösteremediğimiz bu nedenle de bir türlü istikrar sağlayamadığımız, netleştiremediğiniz, kazançlı çıkamadığımız bir konuda yaşam bizi bizim dışımızda bir sebepten durmaya ve göstermediğimiz sabrı mecburen göstermeye zorlayabilir.
Daha ileriye gitmek ve belki de çok daha büyük bir adım atmak için bazı küçük ve tecrübe kazandıracak adımlara ihtiyacımız olduğunu fark edebiliriz.
Çok hata yaptığımızı düşündüğümüz o nedene de artık böyle bir lüksümüzün olmadığını düşündüğümüz bir konuda o hataların ve bize verdiği derslerin kıymetini anlayabiliriz. Bunlar gücümüze güç katabilir.
Ne yapacağımızı hiç bilmediğimiz bu nedenle de tıkanıp kaldığımız bir konuda şartlar bizi mecburen bir karar vermeye itebilir.
Odaklanmakta zorlandığımız ve bir türlü disipline olamadığımız bir konuda hızlıca ilerleme kaydetmemiz gerekebilir. Aslında yetiştirilmesi gereken bir iş ve artık ötelenme imkanı kalmamış bir mesele ile ilgili bu tarz bir zamanlama sorunu, üretkenliğimizi artırabilir. Az zamanda şaşırtıcı ölçüde çok iş halledebiliriz.
Bir şekilde biz dahil olmasak bile çok fazla şiddet, öfke, zarar ve fiziksel güç, baskı, korku ve kaygı uyandıran durumlar, ilkel duyguların yükselişine vesile olacak durumlar ve bunlarla alakalı öykülere şahitlik edebiliriz bugünlerde.
Ne kadar tedbirli ve hazırlıklı olsanız da bu dönemde bazı konularda şartlar tam olarak sizin istediğiniz şekilde yürümeyecektir. Çatlak seslere, muhalefete, hevesinizi kaçırırcasına yolunuzu kesenlere, destek oluyorum derken durduranlara, kendi bindiği dalı kesip düşerken sizi de düşürenlere karşı her zamankinden daha savunmasız olacağız.
Bu etkiler altında başlayacak ya da gündeme gelecek iş veya sorunlar karşısında;
Ne için ve neye karşı bir mücadele verdiğinizi ve asıl hedefinizi aklınızdan çıkarmamaya gayret edin. İnatlaşmaların bir hedefe hizmet etmiyorsa egodan kaynaklandığını görebilmek şart. Gerçekte öyle olmasa bile etrafımızdaki insanlar kasti olarak bizi kızdırmaya çalışıyor diye düşünebiliriz.
“Çabucak ve sorunsuz ilerlesin” dediğiniz iş ve girişimler için çok uygun olmayabilir. Ancak yukarıda bolca verdiğim örnek durumlardan birinin içindeyseniz her şeye rağmen güç, kararlılık ve dirayet ile yola revan olmak gerekir…
Bugünlerde dolu dolu gülmek, olayların pozitif taraflarını görebilmek, öfke ve agresyon kontrolü yapmak, esnek kalabilmek her zamankinden daha çok gayret gerektiriyor… Olumlu düşünmek ve hissetmek adına kendi iç dengemizi korumak ve bunun için özellikle çaba göstermek şart.
Bir şekilde içinde bulunduğu durumu kontrol edebilen, dış şartlara yenik düşmeden kendi doğrularını yaratabilen, sorumluluktan kaçmayan, tedbiri elden bırakmayan ancak adım atılması gereken zamanları da kaçırmayan, hırs öfke ve inatlaşmalara  rağbet etmeyen, kişisel hırsına yenik düşmeyen, olgunlukla ve bilgi ile davranabilen, iyiliğe hizmet edecek şekilde nefsini kontrol edebilen,  tecrübelerden fayda sağlayan,  inancını yitirmeyen, saygı sınırlarını koruyup sevgiyi sınırsız ve koşulsuz verebilen  en azından bunun için çaba sarf eden kişilerin emeklerinin karşılık bulacağı zamanlardayız.
Soruna değil çözüme odaklanan, potansiyelini ve nelere yetebileceğini gören kişiler için yol açan, tam tersini kendilerine layık görenler için ise gerçek anlamda bir çeşit test malzemesi doğabilir bu etkiler altında iken…
Bugünlerde girişeceğiniz işler ve içinde bulunduğunuz şartlar, durmadan çalışmanızı gerektirse bile hayatı bir savaşa dönüştürmemenizi öneririm.
Ruhunuzu dinlendirmeye, rahatlamaya ve bunları sağlayacak aktivitelere de alan açın…
Bu transitin etkilerini olumlu anlamda kullanırsak, üzerinde çalıştığınız bir iş varsa, konsantre olup hız kazandırmak, mevcut imkanlarınızı zorlayıp hızlı ve somut bir şeyler elde etmek için elverişli olabilir.
Mart ayının hemen tamamı özellikle de ikinci yarısının hikayesi bu şekilde. Öncesinde 9 Mart dolunayı neptün etkisinde olacak. Kafalar biraz karışacak. Sonuçlar, sebepler, yollar, niyetler, kararlar belirsizlik ve tatminsizlik içerecek. Sağlık konuları ile birlikte işler güçler ve organize edilmesi beklenen konular ana malzemeler olacak.

Nisan

Bu ayın en önemli transiti Jüpiter Plüton kavuşumu
2020 yılın en önemli transitlerinden biri. Yıl içinde Retrolar sebebiyle 3 kez tekrarlanacak.
Ve bu ikili 2033 yılında bir kez da ha bu kez Kova burcunda kavuşum gerçekleştirene kadar devam edecek bir döngü başlatacaklar. (en son 2007 yılı aralık ayında Yay burcunda kavuşum olmuştu)
• Güç kazanmak isteği, gücü ifade edip kabul ettirme beklentisi artacaktır bu transit etkisiyle.
• Otorite ile güç ile verilen bir mücadele de söz konusu olabilir.
• Otorite konumunda olan kişiler de etki ve yetkisini sonuna hatta sınırların ötesine taşarak kullanma isteğinde olabilir.
• Hem kendi bireysel gücümüzü kabul ettirme ve ispatlama çabası hem de bütünsel olarak başarı ve güç kazanma isteği söz konusu olabilir.
• Bunlar mevcut gündemimizden bağımsız olacak şekilde statü, kariyer, takdir, saygı, önem ve para kazanmak adına bireysel hırslar şeklinde de yansıyabilir.
• Yetenekleri ortaya koymaya, güç kazandıracak ilişkiler kurmaya, bu kişilerden fayda sağlamaya maddi ve manevi açıdan değer kazanıp büyümeye hizmet edecek bağlantılar kurmak, hedefler belirlemek açısından istek ve motivasyonlar artacaktır.
• Bazı hedefler çok fazla takıntı haline gelebilir. Güç olarak kabul ettiğimiz her ne ise onu haddinde fazla önemseme, abartma, ölçüyü kaçırma eğilimi olabilir.
• Düşüncelerimiz, yargılarımız, bilgimiz, tecrübemiz değişmek zorunda ama buna dair dirençler söz konusu olabilir.
• Var olanı ispatlamak ve kabul görmek adına mücadele etmek v.b. şeyler yaşanabilir.
• Yargılar değişmek, ezberler bozulmak zorunda kalacaktır bu transit etkisi ile birlikte.
• Takıntı haline getirdiğimiz bazı şeylerden temizlenmek de mümkün yeni ve takıntılı haline gelecek bazı değer, doğru ve hedefler, yargılar kazanmak da…
• İnançlarımız, değer yargılarımız, etik ve ahlaki temellerimiz sorgulanacak ve belki de bir kısmı köklü bir şekilde değişmek zorunda kalacaktır.
• Bu dönemde mücadele isteyen iş ve projelere girişmek mümkün.
• Ne kadar konsantre ve dirayetli şekilde yola başlar ve yürürsek o kadar büyüme fırsatı verecektir bu projeler.
• Bireysel hırsların yerine organize edilen enerjiyi koymak, yaratmak kıymetli olacak.
• Zaten bu yüksek ve zor, cazip ve güç katan güç gerektiren hedefler el birliği ile kotarılmamışsa sonucunda bir şey elde etsek bile zarar verici olabilir.
• Yani yüksek voltaj söz konusu.
• Ben bunu sadece kendi evimde, sadece bana fayda sağlayacak şekilde kullanayım dersek sigorta atacak. Yakacak. 
• Eğer o yüksek doz enerjiyi dağıtmayı ve ortaklaşa kullanmayı becerebilmişsek hepimize yetecek ve daha güzel ve huzur, mutluluk veren bir sistemin inşa edilmesine imkan tanıyacak.
• İdeallerimize, büyüme planlarımıza insani ve insana hizmet eden şeyler katabilmek, bunları ortak ve organize şekilde yürütebilmek bu yeni başlayan döngünün kazandıracağı şeylerin de çok daha güçlü şekilde ortaya çıkacağını işaret ediyor.
• Bu transit etkisindeyken hayatımızda köklü değişiklikler, bütün değer ve kaynaklarımızı yeniden yaratmaya bizi götürecek gelişmeler de yaşanabilir.
• Üzerimizde hissettiğimiz baskının da yüksek olacağı hikayeler tetiklenecek.
• Ya kendi adımıza ve bile isteye başlattığımız değişimler ya da zorunlu kaldığımız ve aslında direnç gösterdiğimiz değişimler üzerimizde baskı yaratacak.
• Bu dönem aynı zamanda metafizik, ruhsal dönüşüme hizmet eden, okült, spritüel konulara ve bunlara hizmet eden gerçek bilgiye olan ilgiyi de artıracaktır.
• Şu ana kadar bu açıdan var olanın gerçekliği sorgulanacak ve gerçek bir dönüşüm yaratmayan ya da fayda adına kullanılmayanlar artık cazibesini kaybedecek.
• Bu alanı bu şekilde kullanan ve aslında dönüşümsel bir misyonu olmayan bireyler de öyle…
• Yani insanları manipüle eden, ruhun bilgisini ve manevi ve soyut kavramları, inançları bilgi ve tecrübe adı altında kendi çıkarlarına yönelik kullananlar da bir defterin kapanması sonucunda artık o kadar da değer görmemeye başlayacak.
• Yani bir nevi gerçek anlamda kime, neye, hangi bilgiye değer verip neye değer vermediğimiz konuları da değişecek.
• Eğiten, öğreten, yöneten, organize eden, otorite olan, uzman olarak kabul edilen herkes için ve her konum için geçerli bu bahsettiğim.
• Gerçek olmayan kendini imha edecek.
• Bu dönem hayatımızın iplerini güçlü biçimde ele almak adına işe yaramayan her türlü sosyal ve iş ilişkisi ve bağlantısı da dönüşmek zorunda kalacak ve bir kısmı geride kalacaktır.
• Bu dönem manaya ve/veya maddeye bakan gözlerimiz daha derinleri görmeli ve farkındalığımız, bilincimiz yüksek olmalı.
• Dar değil de geniş ve derin bir pencereden hem bireysel hem de toplumsal yaşamımıza bakabilmeliyiz.
Yeni düzenleri eskilerini yıkmadan inşa edemeyeceğimizi hatırlatan transitler bunlar.
Satürn tarafından ifade edilen herkese hizmet eden bir düzenin yaratılması adına öncesinde mevcut ve statüye, hiyerarşiye, diktaya, katı kural ve yargılara, bireysel hırs ve çıkarlara hizmet eden yönetimsel anlayışın yıkılması gerekiyor.
İşte bu transit te buna hizmet edecek.
Umarım…

Mayıs

Ay düğümleri 7 Mayıs 2020 de aks değiştiriyor. 18 Ocak 2022 ye kadar devam edecek olan bu yeni dönemde, yaşamlarımızda yeni bir alan hareketlenecek, açılacak.
Her daim bilerek ya da bilmeyerek üzerinde çalıştığımız dengelenme süreçlerinin hedefinde, odağında olan en temel noktalar başkalaşacak, değişim gösterecek.
• Daha fazla iletişim halinde olmamız, kendimizi anlatmak, sosyal alanda ifade etmek, konuşmak, anlamak, anlaşmak, dinlemek, öğrenmek, öğretmek, bilmek, bilgiyi deneyimlemek, pratik düşünmek, çözümler üretmek konularında yeni araçlar kullanmak ve var olanı geliştirmek en temel hedeflerimiz olacak.
• Bilgiye ulaştığımız ya da bilgiyi ulaştırdığımız araçlar yeniden yapılandırılacak.
• Bu dönemde bilmek yetmeyecek.
• bilgiyi pratikte uygulayan, daha çabuk ve kolay ulaşılır hale getirenler çok daha fazla fayda elde edecek.
• Kendimizi bilgi ve mana arayışının içinde kaybetmemek, basit ve anlaşılır olanı yaratmaya çalışmak iyi gelecek.
• Haber ve habercilik anlayışı ve bunların dayandığı değerler sorgulanacak ve gerçek ve doğru olanın kıymeti anlaşılacak.
• Konuşma, özgürce bildiğini ifade etme, haber alma ve verme özgürlüğü kavramları masaya yatırılacak.
• Kısıtlamalar, engeller ve bunların aşılması adına yapılması gerekenler konuşulacak. Konuşulması bile sorun olabilecek.
• Adalet ve hukuk kavramları da tekrar gözden geçirilecek.
• Bilginin, doğrunun, mantıklı ve zekaya dayalı olanın, gerçeğin akışını ve temin edilmesini sağlayan tüm kaynak ve araçlar bir şekilde gözler önünde ve sorgulanır olacak.
• Aklını, mantığını pratik zekasını kullanarak her öğrendiğini, duyduğunu, anladığını sorgulayıp netleştirmeye çabalamak bu dönemin misyonlarından biri olacak.
• Öğreten, haber yapan, taşıyan, herkesin doğrularına hizmet edecek şekilde bildiğini uygulayan, sunan ve adaleti sağlayan kişiler bu sürecin hedefinde olacak.
• Yolunda olmayan, yolunda olması gerekene hizmet etmeyenler bedel ödeyecek ve ödetecek.
• Olaylara herkesin gözünden, bakış açısından bakabilmek, yargılı bakış açılarından sıyrılmak önemli olacak bu yeni dönemde. 
• Kendi değer yargılarına uymuyor ve gerçekliklerine hizmet etmiyor diye farklı olanı yargılayanlar, yargısal hakimiyetini genele uygulatmaya çalışanlar, kendi yargılarını radikalleştirenler ve fanatizme kapılıp mantıktan, gerçek olandan ayrılanlar bu dönem doğru yoldan ayrılmanın, inancı dejenere etmenin bedelini ödeyecek.
• Aslında zihinsel konularda, öğreten, rehberlik eden, yol gösteren, usta ve bilge olan, olduğunu ifade edenlerin içinde sap ile saman birbirinden ayrılmak durumunda kalacak.
• Basit düşünmek, pratik yaklaşmak, akılcı olan şekilde davranmak, karar mekanizmalarında yargısız davranmak, net olmak, mantıktan uzaklaşmamak, yazmak, çizmek, konuşmak ve bir şekilde kendimizi anlaşılır şekilde ifade etmek için bolca fırsat bulacağız.
• Kullanabilmek ve bu dönüşümü birlikte yapabilmek dileğiyle diyelim. 
• Hem bireysel hem de toplumsal karmik hikayelerimizde yarım kalan, tamamlanmayı bekleyen, dengelenmeye ihtiyaç duyulan konuların merkezinde bu kavramlar olacak. 
 
Ay düğümleri bilgi, eğitim, iletişim ile alakalı bir yoldan geçiyor bu dönemde.
Bildiğimizi söylemek, bilmediğimizi öğrenmek, bildiğimizi silip her şeye yeniden başlamak zamanları bunlar.
O sebeple bir şeylerin bizdeki kalıplarını unutup yeniden öğrenmeye ve bunu direnç göstermeden yapmaya, ilk kez olanın heyecanını duymaya, amatör ve çocuksu coşkular yaşamaya yatkın olduğumuz ve olmamız gereken zamanlardayız.
Konuşmak, iletişim halinde olmak, sosyal tarafımızı beslemek, ihmal etmemek, herkese ulaşmaya çalışmak, herkesten bilgi alabileceğimizi görebilmek önemli.
Bizdeki bilginin de gelişmeye ihtiyaç duyduğunu, paylaştıkça çoğalacağını aslında her an öğrenebileceğimiz yeni bir şeyler olduğunu görebilmek süper olur.
Antenlerin açık olması, her şeye kulak kabartmak, her şeyi merak etmek, sorgulamak, sormak, öğrenmek adına duyduğumuz açlığın yargılardan ve egodan sıyrılabilmesi kıymetli.
Zaten biliyorum demek yerine acaba yeni ne öğrenebilirim diye sormak gerekecek.
Merak etmenin ne kadar iyi bir şey olduğunu ve bizi ne kadar geliştirdiğiniz hatırlayacağız.
Soru sormanın bizi bilgisiz yapmadığını aksine var olanı geliştirme şansı verdiğini göreceğiz. Görmemiz gerekecek.

Bu dönem aynı zamanda temel eğitimin önemini ve desteklenmesini de işaret edecek bizlere.
Temeli olmayanın herhangi bir şeyin ustası, uzmanı, bilirkişisi olduğunda nelere vesile olduğuna şahitlik edeceğiz.
Belki de negatif örneklerle.
Bilgisi olmadan iş yürüten, aklını kullanmadan karar alan ve bunu yaparken de pek çok hayata olumsuz anlamda dokunan kişiler bu örneklerde başrolde olabilir.
Eğitimin, inançtan, yargıdan, fanatik bakış açılardan uzak konumlandırılması gereken bir şey olduğunu anlamak gerekiyor.
Bu nedenle temel eğitimin yeniden yapılanması, okul ve okul düzenlerinin yenilenmesi, eğitim ve öğretim yaşamımıza hizmet etmesi beklenen kararlar bolca gündeme gelebilir.
Gelmesi ne güzel olur 😊
Öğretmen ve öğrenme modelleri de sorgulanabilir.
Bilgiyi çoğaltmanın önemi vurgulu hale gelebilir.
Eğitimin çocuklara aklını kullanmayı teşvik edecek şekilde donatılmasının gerekliliği ortaya çıkabilir.
Bunlar bizim için inanılmaz fırsat.
Keşke olsa diyebileceğimiz ve bu keşkeyi iyi ki ye dönüştürmenin bizim elimizde olduğunu görebilmek nasip olsun…
Bu fırsatları görmek ve değerlendirebilmek niyetiyle diyelim o zaman…

Bu arada Ay düğümlerinin İkizler Yay aksına geçişinin Dünya Basın Özgürlüğü gününün hemen ardından yaşanması çok anlamlı. Bugünün kutlanmaya karar verilmesi dönemi de Ay düğümlerinin Yay İkizler aksında seyrettiği zamanlara denk geliyor. O zaman amaç bunu gerçeğe dönüştürmekti.  Basının demokrasiyi korumaktaki önemli rolünü, bunu sağlarken etik ve ahlaki değerlere verilmesi gereken önemi, haber ve haberciliğin doğruyu, gereceği yansıtan misyonunu vurgulamaktı.
Şimdi Ay düğümleri yine aynı aksta ancak tam ters yerleşimde. Yani bir nevi konulan niyetin ne derecede gerçekleştiğini görme zamanlarındayız.
Aşırı sansür ve kısıtlamalara şahitlik edebiliriz. Eğer zaman içinde basın ve habercilik konusu asıl hedefinden, misyonundan uzaklaşmış ve uzaklaştırılmış ise.
Gerçek habercilik anlayışının, doğruları yazmanın, konuşmanın, insanlara bu gerçeklikleri aktarmanın manasını anlayacağız. Ya “iyiki” lerle… Ya da “keşke”lerle… En çok da hedefte basın camiasında kendi misyonunu anlamakta zorlananlar yer alacak. Yani bir nevi ektiğini biçme zamanları da yaşanacak.
Bilginin dejenerasyonu, fanatizm içeren ve objektiflikten uzak niteliği iyileşmek durumunda kalacak.
Bir temizlik ve denge yaratabilmek için öncesinde kirlenmenin gerçeklğini kabul etmek ve yalpalamanın ve ezberleri bozmanın riskini almak gerekiyor. Kısmet diyelim o zaman…
Bu yeni dönemin hem bireysel hem de toplumsal yaşamımızda iyiliklere vesile olmasını, bilginin, aklın, bunlara hizmet eden ve çoğaltan eğitimin, akıcı ve daha fazla fayda sunan iletişimin yolunu açmasını gönülden dilerim…

Daha önce Ay düğümlerinin bu aksta seyrettiği tarihler:
13.Ekim.2001- 14.Nisan.2003
16.Mart.1983-  11.Eylül.1984
25.Ağustos.1964- 19.Şubat.1966
2.Aralık.1945-  2.Ağustos.1947
16.Nisan.1927-28.Aralık.1928
27.Eylül.1908- 23.Mart.1910

Mayıs ayının bir diğer önemli konusu da retro gezegenler:

Venüs İkizler burcunda, Jüpiter Oğlak burcunda ve Satürn de Kova burcunda başlayıp sonra Oğlak burcunda gerileyecek. 
Her üçü de para, finans ve piyasaları ilgilendiren üç gezegenin aynı hafta gerilemeye başlaması, bu sürecin yani her açıdan iyileşmeye hizmet etmesini beklediğimiz adımların biraz aksayarak atılacağını işaret ediyor. 
Yani beklenen hareketlenme istenen boyutta ve hızda elde edilemeyebilir. 
Sabır göstermek gerekiyor. 
İkizler ticaretle, Oğlak burcu da iş dünyası ve piyasalarla bağdaştırılabilir. 
Bu bağlamda bakacak olursak finansal süreçlerin bir süre daha bir miktar sıkıntılı olacağını düşünebiliriz. 
AVM ler açılıyor ama iş sahiplerindeki beklentinin her açıdan karşılanması zaman alacaktır.
Venüs Retro dönemine giriyor. Kuaför salonları ve alışveriş konusunu tetikleyecek şekilde mağazalar açılıyor.  
Belki de insanlar bir süre için halen konuya tedbirle yaklaşmaya ve sosyal mesafeyi korumaya devam edebilirler. 
Ya da arzulanan ekonomik hareketlenme yaşansa bile geçtiğimiz iki ayın durgunluğunu telafi etmek zaman alabilir.

Sürecin başından bu yana bahsettiğim gibi yapabileceğimiz tek şey olana, olmayana uyum sağlamak, esneklik gösterebilmek ve mevcut şartlarla kavga etmeden bazı konularda geri adım atmaya, yavaşlamaya, yön değiştirmeye rıza göstermek.
Beklemeye karşı tolerans geliştirmek. 
Karşılığını alamasak bile çaba göstermeye devam etmek. 
Bireysel yaşamlarımızın sorumluluğunu almak.
Şikayet etmek yerine disipline olmak.
İstikrar sağlamak ve mevcut olanla bir yere varamayacaksak belki de yeni hedefler ve yol haritaları belirlemek. 
Hayatı pratikleştirecek çözümler üretmek. 
Aklımızı kullanmak.
Bir şeyleri ya da birilerini suçlamadan, zamana, beklentilerimize, işlerimize, plan ve projelerimize, yol almayı istediğimiz her şeye karşı sabırla ve esneklikle yaklaşabilmek.

Bu ayın Retroları bize yeni bir şeylere başlamaktan ziyade revizyon, düzenleme, düzeltme, bir şeyleri gözden geçirme, yarım kalanı tamamlama zamanına girdiğimizi işaret ediyor. 
Bir şeyleri düzene sokmak zaman alacak.
Zamanı yönetmek konusu çok önemli olacak. 
Uzun vadeli düşünmek ve kazancı da buna göre beklemek gerekecek.
Önünü görmek her zamankinden zor olacak ancak buna hizmet edecek şekilde bakabilmek çok büyük fark yaratacak.
İşlerin, ilişkilerin, planların kuralları yeniden yazılacak. 
Yöneten ve organize eden kişilerin işi diğer herkesten yoğun ve belirleyici olacak.
Yani görevi yerine getirenler de görevleri belirleyip işin geleceğini planlayanlarda bu oyunun içinde yer alacak. 
Yol haritalarına yapılan her türlü katkı, ortaya konulan ve değerlendirilen, analiz edilen her türlü fikir kıymetli olacak. 

***13 Mayıs-25 Haziran arasında Retro olan Venüs ilişkilerde yaşanabilecek sorunlara, iletişim aksaklıklarına, eski hikayelerin, söylenmiş eski sözlerin tekrar gündeme gelmesine de vesile olabilir. 
Yeni başlayan ilişkilerde de bu riskin olacağı belli. 
Bir de Retro dönemine, Neptün ile yapacağı kare açı eşlik edecek. Uzaklaşmalar, çözülme ve kırgınlıklar, hayal kırıklıkları, yanlış anlaşılma ve aldanmalar, kanma ve kandırılmalar, gerçekçi olmayan ve yanıltan yaklaşımlar ilişkiler açısından zorlanabileceğimizi işaret ediyor bu dönemde.
İkizler burcu Akciğer ile bağlantılı olduğundan ve bu gerileme ülkemiz haritasının 12.evinde gerçekleşeceğinden, özellikle 22 mayıs civarında ve retronun bitimine yakın zamanlarda covit 19 ile alakalı da tedbirli olmak çok önemli olacak.25 Haziranda Retro bitmeden önce Merkür retrosu da başlayacak tüm bu hikayelere katkı sağlayacak. ☹
Velhasıl her açıdan bir şeylerin biraz yoluna girmesi öncelikle ya da en azından Haziran sonunu beklemeyi gerektirecek.

***11 Mayıs da Satürn, 14 Mayıs da da Jüpiter retrosu başlayacak. Retroları da 29 Eylül (Satürn) ve 13 Eylül (Jüpiter) de sona erecek.

 

Dr.Samiye Özbaş Soysal


© Astrokarmik. Tüm hakları Dr. Samiye Özbaş Soysal’a aittir. Hiç bir şekilde izin almadan ve kaynak gösterilmeden kullanılamaz.