Balık Burcunda Ay Tutulması-Yara ve Şifa

16 Eylül 2016 Cuma günü akşam saatlerinde 24 derece Balık burcunda bir Ay tutulması meydana gelecek. 
Ay tutulmaları da tüm diğer dolunaylar gibi hasat zamanları… 
Daha önce atılmış adımların sonuçlarını alma, niyetlerin görünür hale gelmesi, belirsizliklerin netleşmesi, girişimlerimizin meyvelerini vermesi, emeklerin karşılığını bulması ile alakalı zaman dilimleri…

Barındırdığı karşıtlık enerjisi sebebiyle de bir şeylerin olması ya da olmamasından ya da sadece bekleme hali ve beklenti içinde olmaktan kaynaklı olarak bir takım gerginlikler, stresi artıran gelişmeler de söz konusu olabiliyor bu dönemlerde. Yani esnek ve rahatlatan bir etki değil de aslında bir miktar yoran tesirler söz konusu oluyor Ay tutulması ve dolunay dönemlerinde.
Bir şeyler bize karşıymış gibi hissederiz genelde. Hayat, yaşamın şartları, insanlar, akış, kararlar, alınan kararlar, atılan adımlar v.b

BU KEZ BU KARŞITLIK TEMASI BALIK-BAŞAK AKSINI VE BU ÇERÇEVEDEKİ KONULARI DAHA ÇOK ETKİLEYECEK…
Ruhsal ve metafizik konular, maneviyata yönelik çalışmalar, şifa ve şifacılık ile ilgili konular, yaratıcılık gerektiren iş ve uğraşlar ve sezgisel içerikli olan olaylar tetiklenecektir genel olarak. Bir şeyleri şifalandırmak adına verilen gayretin fiziksel, ruhsal ve zihinsel anlamda bütüne hizmet edip etmediğini gözetmemiz gerekecektir. Bunların dengede olması kıymetli olacak.  
Karşıtlık temasına gelecek olursak duygusal ve mantıksal tarafımız karşı karşıya gelecek. İkilemler arasında kalıp bocalama yaşanacak. Bir konudaki olan ya da olmayan bir gelişme, ilerleyen ya da ilerlememekte direnen bir iş bizde bu ruh halini oluşturacak.  

Olmasını deli gibi istediğimiz bir iş ya da yaşanmasını uzuuuun zamandır beklediğimiz bir gelişme olmadı diyelim. Mantığımız “aslında bunun böyle sonuçlanacağını zaten biliyordun” diyecek. “Olmaması aslında herkesin hayatını kolaylaştırdı farkında mısın” diye ekleyecek. “Bak bu durum hayatındaki diğer insanlar için de belki bir fırsat veya kurtuluş, çıkış yolu” diyecek.  “Bu bir fedakarlıksa eğer yapman gerekiyor” diye fısıldayacak. 
Ancak yüreğimiz hop oturup hop kalkacak. Zira burada yapılması beklenen duygusal anlamdaki FEDA, yenilir yutulur cinsten olmayacak. 

Kader kavramının sorgulanacağı, teslimiyetin ne aşamada devreye gireceğini görmekte zorlanacağımız bir takım gelişmeler yaşanabilir. 
Olsa her şey düzelecek diye beklediğimiz şeylerin nelere vesile olabileceğini, hangi riskleri tetikleyeceğini görmekte zorlanma hali söz konusu olabilir.

İKİLİMLER DUYGU VE DÜŞÜNCELER ARASINDA YAŞANACAK. 
Olmayacak hayallerin peşinden hızlıca sürüklenmek isteyenler ile bunun aslında ne kadar mantık dışı bir risk olduğuna net biçimde inananlar arasında anlaşmazlıklar yaşanacak.  Sözlü bir atışma olmasa bile, duygusal anlamdaki zıtlaşmalar dikkat çekecek. 
Gönlümüzün razı olmadığı bir şeye evet demek durumunda kalacağız.
Bizi ne kadar yaralayacağını bile bile bazı şeylerin olmasına izin vereceğiz. 
Sevdiklerimizin iyilik hali ya da başkalarının faydasına olduğu için bir takım duygusal fedakarlıklar yapmaya gönüllü olacağız.
Ya da tam tersine yani aslında net biçimde doğru olan, kazanç sağlayan bir şeylerin aslında yanlış olduğuna kendi kendimizi inandırıp karşımızdakileri de inandırmak adına amansız bir mücadeleye girebileceğiz.
Hep kaçtığımız bir yara ile yüzleşmek zorunda kalabileceğiz. Yarayı açanın şifalandırmasına müsaade edememişsek bile bir başkası buna mutlaka kanal olacak. 
Hep çok uzaklarda ve belki de hayal aleminde aradığımız çarelerin yanı başımızda olduğunu fark etme şansı doğabilir. 
Yaşanılan duygusal travmalara sebep olan şeylerin belki de duygusal anlamdaki bağımlılıklarımızdan kaynaklandığını görebiliriz.
Bağımlılıklarımızı, zaafiyetlerimizi fark edip şifalara ulaşma imkanı bulabiliriz.

Dirayetli duramadığımız için vazgeçmek zorunda kaldığımız hayallerimiz, peşini bıraktığımız ideallerimiz için ikinci bir şans çıkabilir karşımıza.
Detaylara bakmaktan yorulduğumuz ama kendimizi bu tavırdan alıkoyamadığımız durumlar dramatik biçimde kontrolden tamamen çıkabilir.
İşin büyüsü bozulmasın, hevesimiz kaçmasın diye en ufak ayrıntısına bile bakmadığımız bundan özellikle kaçındığımız durumlardaki gelişmeler hakkında da “bir an evvel olsun” beklentimiz artabilir.
Sadece plan ya da belki de hayal aşamasında olan bir şeylerin aslında ne kadar çok özveri ve çaba gerektirdiğinin farkına varabiliriz

“Olumlu ya da olumsuz bir şeyler artık netliğe kavuşsun” diyen dillerle, “ne olur ne olur olumlu sonuçlansın” diyen gönüller kendi kendimize karşı bile dürüst davranmamıza engel olabilir.
Olmayanı oldurma isteği ile olana gönlümüzü razı etme arasında gidip gelebiliriz.

Bir çıkar yol mutlaka vardır diye direttiğimiz ve inatlaştığımız konularda belki de olduğumuz yerde kalıp hiçbir yere çıkmamanın asıl çare olduğunu görmekte zorlanabiliriz.

YANİ BU AY TUTULMASI EŞLİĞİNDE YAŞANACAK YA DA BEKLENDİĞİ HALDE YAŞANMAYAN GELİŞMELERİN HANGİSİNİN BİZİM İÇİN ASIL KAZANÇ OLDUĞUNU GÖRMEKTE ZORLANACAĞIZ.
Aslında çoğu zaman olduğu gibi… Başımıza gelen “iyi” şeylerin bize hangi sınavları hazırladığını, ya da başımıza gelen “kötü” şeylerin içindeki hayrı görmekte, eğer aradan dünyevi anlamda yeterli bir zaman geçmemişse zorlanıyoruz. Hep böyle olmuyor mu?  İşte bu kez bu durum çok daha perdeleyici ve mantıktan uzaklaştırıcı tesirler eşliğinde yaşanabilir diyelim. 

TUTULMANIN YÖNETİCİSİ JÜPİTER TERAZİ BURCUNDA.
Terazi burcunun ilk derecesinde. Herhangi bir açısı yok ancak Jüpiter Başak burcundan Terazi burcuna geçtikten sonraki ilk etkili gökyüzü olayının söz sahibi olan gezegeni. Bu da bize Terazi burcu seyri sırasında Jüpiter’in sunacağı konulara dair bir takım gelişmelerin tetikleyeceğini düşündürüyor. İlişkiler, iş birlikleri, evlilikler, ortaklıklar, yargı, adalet, hukuk, uyum ve denge adına yaşanabilecek bir takım gelişmeler gündeme gelebilir. 
Jüpiter Terazi burcu geçişi ile ilgili yorumlarımı okumak için…
http://www.astrokarmik.com/yazilar-makaleler/jupiter-terazi-burcunda

TUTULMA KİRON KAVUŞUMU İLE GERÇEKLEŞECEK. MARS’ın apekste olduğu bir T KARE AÇI KALIBINDA YER ALACAK. 
Bu da bize gerçek anlamda şifaya hizmet eden bir sürecin başlayacağının sinyallerini veriyor. 

Hafta başında Kiron-Güneş- Mars etkileri hakkındaki yorumlarımız sizlerle paylaşmıştım. Hatırlatmak gerekirse…

“””Ancak genel itibariyle bu transitlerin etkisi ile bu günlerde eskiden kendimizi güçsüz ve çaresiz hissettiğimiz bir konu ya da buna vesile olan biri karşımıza tekrar çıkabilir. Ya bu konu ya da kişi ile olarak özgüven, kararlılık ve gücün fark edilmesi ya da regrese olup o yara açılan, zafiyet oluşturan sahnenin tesirlerini üzerimizde tekrar hissetme durumu yaşanabilir.
Zayıflıklarımızın, korku ve endişelerimizin, gücümüzün yetmediği şeylerin, bizi zayıf düşüren yumuşak karnımızın ne ile alakalı olduğunun farkına varabiliriz. Bu da tabi ki yorucu ve güven sarsıcı olabilir. YANİ ZAYIF GÖRÜNMEMEK ADINA GİZLEDİKLERİMİZ SIRF BU KAYGI VESİLESİ İLE ASLINDA BİZİ GERÇEKTEN DE ZAYIF DÜŞÜREBİLİYOR. Pek çok kararımızı, niyetimizi, ilişkilerdeki tavrımızı şekillendirebiliyor. 
Örneğin sizin bulunduğunuz ortamda sizin açık vermemek adına hep kaçtığınız bir konu konuşulabilir. Siz üzerini örtmeye, konuyu değiştirme çabasına devam ettikçe daha doğrusu dikkatinizi açık vermemek noktasında yoğunlaştırdıkça bu yara derinleşmeye ve sizi gerçekten de asıl odaklanmanız gereken şeylerden uzaklaştırmaya başlayacaktır. 
Eksik ya da zayıf gördüğünüz yönlerinizle iradi olarak yüzleşin… 
Bu sizi kesinlikle çok daha özgüvenli yapacaktır. 
Siz izin vermedikçe kimse sizin canınızı yakamaz. Yeter ki siz bu sızının gerçek olmadığını sizin var olmasına müsaade ettiğiniz duygu temelli bir şey olduğunu kabul edin.
Bu transitler yeni bir yaranın açılabileceğini de risk olarak önümüze getiriyor. Aman dikkat!
Düşüncesizce yapılan bir hamlenin, hareketin, söylenen sözün, girişimin diyetini ödeme durumu söz konusu olabilir. 
Bu transitlerin etkisi bizlere bedensel olarak uygulanan bir takım şifa yöntemlerine başvurmak için de imkanlarla karşılaşabileceğimizi söylüyor. İhtiyaç duyduğunuz bir durum varsa değerlendirin.
Ayrıca hayatınızdaki önemli bir figür, otorite konumunda olan kişi, eş, baba, ebeveyn ile alakalı olarak bir şeyleri şifalandırma, daha önce yaşanmış kırgınlıklara bir son verme, yaraların neden oluştuğunun farkına varma, sizi neden bu kadar etkilediğini fark edip yolunuza devam etme fırsatı verebilir bu etkiler.”””

 

Kiron’ un yaraları ortaya çıkaracak ki yara iyileşmeye başlasın. 
Hava alacak. 
Kabuk belki kalkacak ancak bu, o yaranın daha küçülmesine ve artık bir yerlere çarptığında, bir şeylere temas ettiğinde hissettirdiği sızının azalmasına vesile olacak. 

GERÇEKTEN DE FİZİKSEL ANLAMDAKİ YARALARIN ŞİFASINDA OLDUĞU GİBİ YÜREKLERİMİZDEKİ SIZILARA YÖNELİK BİR OPERASYONUN STARTI VERİLECEK. Bu aşamada Kiron da Balık burcunda olduğundan dolayı, söz konusu olan şeylerin temelinde sevilmeme, sevgiyi hak etmeme, kazandığı sevgiyi kaybetme gibi kaygılar ve de suçluluk duygusu ila bağlantılı olan derin olaylar yatacak mutlaka. 
Bize kendimizi suçlu hissettiren, duygu sömürüsü ile bizi esir eden, kurban etmeye çalışan ya da kurban rolü oynayan, kendisinin o noktada olduğuna inanan kişiler başrolde olacak. 
Sevilmediğimizi hissettiren durumlar veya yeteri kadar değer görmediğimizi hissettiren kişiler de öyle.
“Gerçekten sevseydi bunu yapmazdı, ya da bu kadar kolay yapmazdı”, “Beni bu kadar kolay geride bırakması, göz ardı etmesi normal mi ” diyeceğiz bazı olaylar karşısında. Sanki sevginin bağlantıda olduğu bir takım şartlar söz konusuymuş gibi. 
“Bu kararı verirsem ya da bu adımı atarsam, acaba bana olan sevgisi ve duygusal bağımız da bir değişim yaşanabilir mi” diye endişeleneceğiz.

Görünen mücadelenin temelinde yatan duygusal zaafiyetler bu kez artık görmezden gelmeyelim diye yolumuza taş koyabilecek.

GECİKMELERE YA DA YAŞAMIN BİZE KARŞI GETİRDİĞİ MUHALEFETLERE SÖVMEK YERİNE, BİZİ BAĞLAYAN BAĞIMLILIKLARIMIZIN NELER OLDUĞUNA BAKMAK BELKİ DE HER ZAMANKİNDEN DAHA HIZLI AKAN BİR YAŞAMA VE AYAKLARIMIZI TUTAN AĞIRLIKLARDAN KURTULUP ÖZGÜRLEŞMEMİZE VESİLE OLABİLECEK. 

Yaptığımız ya da yapmadığımız bir şey nedeniyle bazı şeylerin diyetini ödememiz gerekebilir. Ödenen diyetler, kalkan kabuklar ve iyileştikçe alanı daralan, küçülen, sızısı azalan yaralar adına olacak.

TUTULMA ANININ HARİTASINDA İKİZLER BURCU YÜKSELİYOR. MERKÜR DE HARİTANIN 5.EVİNDE. Güneş, Jüpiter ve KAD de öyle. Ay, Neptün, Kiron ve GAD de 11.evde yer alıyor. Satürn ve Mars da haritanın 7.evinde. 
Zihinsel odaklı hareket etmemiz gereken konularda, gönül bağlarının bizi bundan alıkoyacağını, bize keyifli ve hoş görünen şeylerin aslında biraz da akılla sorgulanması gerekeceğini, bu süreçte yaşanabilecek olası gelişmelerin ilişkileri derinden etkileyeceğini, çocuklar ve gençlerle ilgili detayların dikkate alınması gerektiğini, ikili ilişkilerde yaşanabilecek gerginlik ve sorunları, ortak hedeflerin benzeşmeyen önceliklerin çatışması sebebiyle ihmal edilebileceğini, BİZ diyebilmek adına alınacak ağır ve belki de boyumuzu aşabilecek sorumlulukların gözümüzü korkutabileceğini işaret edebilir…
Kırgınlıklara meyilli ya da kırma eğiliminde olacak insanlar karşı karşıya gelebilir bu dönemde. Yani koşulsuz veren ve koşulsuzca kabul eden gönüller ile hep daha iyisini hedefleyen zihinler anlaşmakta zorlanabilir.  
Sanki yaşanan ya da yaşanacak olaylarda hiçbir sorumluluğu yokmuş gibi davrananlar, olayları uzaktan seyredip kendisine hiçbir zararı dokunmasın diye sadece ümit etmekten öteye gidemeyenler ile her şeyi kontrol edip herkes için en doğrusunu bildiğini düşünen ve kendisinden başka hiç kimsenin işleri, olayları, ilişkileri kendisi kadar ciddiyetle ele almayacağını sananlar yani kendisini bu açıdan egosuna teslim edenler ya karşı karşıya gelecek ya da birbirlerine örnek olup orta noktada buluşacaklar.
Hiçbir sorun kendi başına çözülemeyecek. Ancak bunun yanı sıra sırf biz el attık diye bir duruma sihirli değnek değmiş gibi olmayacak.

TUTULMA, BURCU YA DA YÜKSELEN BURCU BALIK, BAŞAK, İKİZLER VE YAY olan kişileri ve de tutulma haritasındaki gezegen ve akslarla temas eden kişileri diğerlerinden çok daha fazla etkileyecek. 

T.C. açısından bakacak olursak 4-10 aksında gerçekleşecek olan bu dolunay, yönetim kademesindeki kişilerle ilgili bazı şeylerin ortaya çıkmasına, iyi tanınan ve önemli sayılabilecek birileri hakkında bir takım olayların gündeme gelmesine belki bir takım skandallara, halk ile idarecilerin, muhalefet ile iktidarın karşı karşıya gelmesine, prestij kayıplarına, gözden düşmelere, otoritenin gücünü artırmasına ya da amacından farklı şekilde kullanmasına, can yakıcı bazı gerçeklerin ortaya dökülmesine ve bir takım fedakarlıklar sayesinde krizlerin çözülebileceğine, diyetlerin ödenebileceğine, kurbanlar verilebileceğine işaret edebilir. Bu aşamada yaşanabilecek olayların görünür şekli yine 6. Ev konuları üzerinden olacak.  Güvenlik meseleleri, polis, asker ve emekçi kesimi ilgilendiren gelişmeler, şiddet içerikli iç güvenlik sorunları görünür olacak. Ancak ana tema yine ülke içi dengeler, idareciler ve halk, yönetim ve muhalefet arasında dengelerin sağlanamaması, orta yolun bulunamaması çerçevesinde oluşacak.

1 Eylül 2016 da yaşanan ve Türkiye haritasının Ay düğümleri üzerinde gerçekleşen Güneş tutulması sonrasında, bu kez de geçtiğimiz orta ve uzun vadeli dönemde başlayan olayların devamı, sonucu niteliğindeki bazı adım ya da girişimlerin görünür olabileceğini düşündürüyor. 

Ay tutulmasının hem bireysel anlamda hem de ülkemiz açısından güzelliklere, şifaya vesile olmasını gönülden dilerim.

Dr. Samiye Özbaş Soysal

15.9.2016