Boğa Burcunda Ay Tutulması/ Değişen Dünya Düzenleri

Boğa burcunda Ay tutulması
Ay düğümlerinin Boğa-Akrep aksına geçişini (18 Ocak 2022) haber veren İlk Ay tutulması bu hafta yaşanacak. (Boğa Akrep aksı tutulmaları 28 Ekim 2023’e kadar devam edecek.) 
Bu dönem her birimizin yaşamında yeni bir ana fikir çalışmaya başlayacak. 
Tabi ki detayları bolca yazıp paylaşacağım sizlerle ama şimdilik bunun, yaşam yolumuzda yeni konulara giriş kapısı olduğunu söyleyelim. (Daha önce bu aksta olan tutulmalar 9 Kasım 2003-28 Ekim 2004 ve 10 Mayıs 2013-29 Nisan 2014 tarihleri arasında yaşandı.)
Bireysel yaşamların ötesinde, ülkemiz açısından çok önemli bir döneme girdiğimiz belli. Dönemin sonundaki yani 28 Ekim 2023 tarihindeki tutulma çok önemli bir dönüm noktası olacak ülkemiz için.

Ay tutulması ve dolunay dönemlerinde ya bir şeylerin sonucunu alıp elimizde olan ile yüzleşme ya da bu durumun yani neticeyi bekleme halinin gerginliği artıyor.
Seçim yapma, tarafını belli etme, gerçeklerle karşı karşıya kalma durumu yaşanıyor.
Sessiz sedasız bir şekilde sanki bizim hiç dahlimiz yokmuş gibi, birileri seçimleri ya da yüzleşmeleri bizim adımıza yaşayacakmış gibi, olayların dışında ve etkisiz elemanmışız gibi davranma lüksümüz olmuyor. 
Biz böyle davransak bile bir şekilde hikayenin bizimle ne kadar bağlantısı olduğunu yaşamın kendisi ya da birileri gözümüze sokabiliyor.
Bu dönemlerde bir şeyleri gizlemek, üzerini örtmek, görmezden gelmek, uzaktan seyretmek çok mümkün olamıyor. 
Her açıdan dengede kalmayı becerebilmenin önemli olduğu zamanlar bunlar.

BU KEZ AY TUTULMASI BOĞA-AKREP AKSINDA.
•Bireysel yaşamlarımızda en çok gündeme taşınacak konular, “benim” ve “bizim” temelli olaylar çerçevesinde.
•Maddi konular, paylaşımlar, değerler, kaynaklarımız, bunların değişimi, yaratımı ya da geliştirilmesi, sorgulanması, yatırımlar v.b. şeyler olası gelişmelerin ana başlıkları olacak.
•Olay yani görünen şekli ile sanki çok da maddi bir şey değilmiş gibi olsa bile değerlendirme kısmı, yargısı ve çözümü maddesel dünyaya dayalı değerler üzerinden yapılacak.
•Biriyle duygusal bir hesaplaşma, yüzleşme söz konusu olursa da mevzunun temelinde yine bir maddi paylaşım ya da bununla ilgili sorunlar yatabilir. 
•Yani bırakayım mı sıkı sıkıya tutup gitmesin diye bastırayım mı diye bizi düşündüren şeyler daha çok dünyevi değerler etrafında dolanacak. 
•Yaşanan bir gerginliğin temeli, sonucu aslında bu açıdan yaşadığımız bir kaygı ve kızgınlık ile alakalı olabilir.
•Bozulan ya da bozulmasını istemediğimiz sistem en büyük gerginlik malzemesi diyebiliriz.
•Kendi menfaatlerimizi, şartlarımızı, düzenimizi korumak ve bizi yormayan bir düzeni idame ettirmek, her şeyi bir şekilde bize uygun hale getirmek isteğinde olabiliriz. 
•Bunu sağlamak adına kullandığımız yol aslında çıkarcı bir niyetimiz yokmuş gibi olayı kamufle edebilir.
•Benim malım, benim düzenim, benim hakkım, benim doğrum, benim fikrim üzerine kurulu senaryolar ve bunların paylaşılmak- uzlaşılmak durumunda kalması, sınırların korunamaması, yeteri kadar net çizilememesi ve alan ihlalleri gibi şeyler yaşanabilir. 
•Yani savunma hattında kalmayı tercih ettiğimiz konular en çok tehdit altında olacak. Belki de tam tersi bakış açısı da gerçeklidir. 
•Huzur, güven ve güvenlik, kurulu düzenler konusu da doğal olarak gündemin ana başlıkları. 
•Maddi dünyaya dair istikrar ve düzen, devamlılık, güven ihtiyacımızın arttığı ve bunu sağlamakta zorlandığımız zamanlardan geçiyoruz. Bu tutulmalarda bu konudaki kaygının alevlenmesine vesile olabilir.
•Ne kadar esnek olduğunuzu düşünseniz bile tolerans göstermekte zorlandığınız ve içten içe hiç kaybetmek ve geride bırakmak istemediğiniz birtakım sabitlerinizi ve size değer kattığına inandığınız şeyleri, kalıplarınızı, yargı ve inatlarınızı kırmak, zor da olsa, sahip olduklarınızdan, sizi siz yapmayan ancak öyle sandığınız şeylerden kurtulmak adına değerlendirebilirsiniz bu etkileri.
•Size kendinizi güvende hissettiren şeylere odaklanın özellikle. 
•Konfor alanında kaldığınız, değiştirmeyi tercih etmediğiniz, hatta bundan korktuğunuz şeylerin gözden geçirilmesi gerekiyor. Ne için? Onlara mecbur olmadığınızı anlayabilmek için. 
•Sizi yokluğuyla mücadele etmeye mecbur bırakmasın diye varlığına mecbur hissettiğiniz her ne varsa onunla olan bağınızı yeniden yapılandırmak gerekiyor. Bu bir maddi varlık olabilir, statünüz olabilir, bir kişi ya da bir ortam olabilir. 
•Güven, huzur ve mutluluğumuzu ne ile eş tuttuğumuzu sorgulayabiliriz.  
•Esnekliğe her zamankinden daha çok ihtiyaç duyacağımız, sıkı sıkıya olan bağların biraz gevşemek zorunda olacağı bir dönemden geçiyoruz.
•Paylaştığımız ve asla paylaşamam dediğimiz şeyleri bölüşmek zorunda kalabiliriz.
•Asla yıkılmaz dediğimiz düzenlerin değişmesine belki de siz kendiniz karar verip herkesi şaşırabilirsiniz.
•Değiştirmem dediğimiz ve inatlaştığımız kalıplar şekil değiştirmeye mecbur kalabilir.
•Somut olanı ortaya çıkaran, tabloyu netleştiren bir tutulma bu. Belki de geride bıraktıklarımız, feda ettiklerimiz yenilerine ve daha güzellerine yer açan bir etki yaratacak.

•Algol etkisi bu tutulmayı ve bu vesile ile tetiklenecek olayları bir miktar riskli hale de getiriyor. Dünya astrolojisinde çekindiğimiz, tereddütle yaklaştığımız, sert etkileri ve zarar ile bağlantılı temaları tetikleyen bir sabit yıldız Algol.
•Tabi ki tutulma haritasındaki diğer transitler de konuşmaya değer nitelikte tetikleyici.
•Önemli konuşma-görüşme ve kararlar alabileceğimiz, hedefler belirleyebileceğimiz, adımlar atabileceğimiz, planlar yapıp plan değişiklikleri yaşayabileceğimiz günlerden geçiyoruz.
•Tepkisel kararlar ve harekete geçme ihtiyacından ya da bir çözüm üretme beklentisinden kaynaklanan bu nedenle de kontrolsüz yapılan manevralar sonradan dengemizi bozabilir.
•Bir şeyleri değiştirme, alan açma, bir şeylerden kurtulma, özgürleşme, farklı bir şeylerle uğraşma motivasyonu oldukça yüksek.
•Kendini bile bile, göstere göstere riske atan hamlelerden kaçınmak şart belki ama hiç riske atmak istemediğimiz, hep sabit olarak kalmasını ve bize kendimizi güvende hissettirmesini beklediğimiz şeyler için de bir hareketlenmenin zamanı gelmiş olabilir.
•Ortamın gerginliği, şartların değişkenliği, mücadelenin yorucu etkileri açısından tetikleyici olaylar yaşanacak ay tutulması ile birlikte.
 
Toplumsal anlamda konuyu değerlendirsek, ekonomiyi ve para düzenini değiştiren unsurlar, bu açıdan patlak verecek sorunlar, dalgalanmalar, gerçek finansal tablonun gözler önüne serilmesi ve kontrol edilemez noktalara varması, mali düzen, para düzeni açısından çözüm üretmek zorunda kalacağımız boyuta varan sorunlar gündemin ana başlığı olabilir. 
Bunun yanında toprağı, tarım işle bağlantılı konuları, doğayı işaret eden kontrolsüz durumlar, dünyanın herhangi bir yerinde yaşanabilecek bir takım doğa olayları da söz konusu olabilir. 

“””Bu kısmı en çok merak edilen şeylerden biri oluyor genelde. Ben de-fark etmişsinizdir-çok fazla değinmiyorum doğal afetler konusuna. Bunu bilmek bize ne kazandırıyor diye bakıyorum aslında. Kokuyu, kaygıyı tetikleyen bizi bu ruh haline sokan söylemlerin ya da bir tutulma döneminde deprem olabilme ihtimalini önceden söylemenin kime ne katkısı var bilemiyorum☹
Ama çok soruluyor o nedenle söyleyeyim. Genel olarak bahsedecek olursam, her türlü önemli gök olayı, tutulmalar, sert etkili transitler doğal afet, büyük kazalar, şiddet ve fiziksel zarar etkili toplumsal olayları tetikleyebiliyor. 
Bu sert etkilerin dünya üzerinde daha çok hangi bölgelere risk vereceğini de görebiliriz astrolojik olarak. 
Bu tutulma da sonrasında yaşanacak tüm tutulmalarda da bu risk artıyor. 
Bu genel bir bilgi. 
Her seferinde özel manalar yüklemeye çok da gerek yok diyelim o zaman…”””

T.C. haritasının 11.evinde gerçekleşiyor tutulma. Genç ve aydın kesim ile yönetim kademesindeki kurumlar arasında gerginliklere, meclis çatısı altında yaşanabilecek olaylara ve gelişmelere, gruplar, dernekler ve sivil kuruluş örgütlerinin, sanat dünyasının, sahnede göz önünde olan kişi ve kuruluşların gündemde olacağına ve spekülatif bazı olayların patlak verebileceğine işaret ediyor.
Açıkçası, bireysel haritalarımızdan ziyade bu içinde bulunduğumuz günlerin ülkemiz haritasında daha belirleyici olaylara vesile olacağını düşündürtüyor gökyüzü. 
Bugünlerde olanın, yaşananın bir sonuç olduğu kadar bir başlangıç, kadersel ve geri dönüşümsüz bir yolun girişi olduğunu da gösteriyor. Yaşanan toplumsal olayların, finansal gelişmelerin yarattığı tablonun neye varacağını görmek, kurulu olan düzenin, çarkın dişlilerinin yerinden oynaması ile mümkün olacak belki de. O zaman bir şeylerin rayından çıkmasına önce müsaade etmek, konfor alanından çıkmak asıl ihtiyaç duyulan büyük değişim ve dönüşümün ne olduğunu görme şansı verebilir. 

Tutulmanın bireysel ve toplumsal anlamda hayırlara vesile olmasını, direnci değil de çözüm odaklı bir hareketi ve huzurlu bir dönüşümü tetiklemesini gönülden dilerim.